Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Konya, Beyşehir’de 2.5 milyon metrekare alanda "mera hayvancılığı" yapmayı sürdüren Hacıince Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacı İnce, Türkiye'de sık sık gündeme gelen "et ve canlı hayvan ithalatı"yla fiyat istikrarının sağlanamadığına dikkat çekerek, "Et fiyatında istikrar için ithalat yerine üretime destek zorunludur. Son günlerde dövizlerde yaşanan artış da ette ithalatın çözüm olmadığını gösterdi" dedi.
Türkiye’nin her yıl 150 – 200 bin ton dolayında et açığı olduğuna dikkat çeken Hacıince, “Böylesine önemli temel gıda maddesinde bu kadar büyük açık olması, doğal olarak fiyatları yukarıya çekiyor; bu durum da, ete ulaşımı çok dar bir kesim ile sınırlıyor” dedi ve ekledi:
"Ette yeterince yerli üretim için tek eksiğimiz biraz destek"
“Elbette bu sürdürülebilir bir durum değildir; et gibi önemli bir temel gıda maddesine erişim olanağı toplumun tüm kesimlerine sağlanmalıdır. Bunun için de fiyatların istikrarlı gelişmesi zorunludur. Buradan hareketle 2017 yılı Temmuz ayında alınan, ‘sıfır gümrüklü canlı hayvan ve et ithalatı kararı’ çözüm gibi görünebilir. Ancak, unutmamalı ki, Türkiye, doğalgazı ve petrolü de ithal ediyor; bu nedenle de dövize gereksinim duyuyor. Ortaya çıkan döviz talebi nedeniyle de döviz kurları, yakın zamanda yaşadığımız gibi kontrolsüz bir şekilde yükseliyor ve bu enerji ithalatını da, et ithalatını da pahalılaştırıyor; fiyatları ister istemez yukarıya çekiyor. Bu nedenle, olabildiğince yerli üretim lehine bir karar vermek zorundayız. Petrolü ve doğalgazı yerli üretemezsiniz; o kadar kaynağımız yok; ancak, eti yerli üretebiliriz. Milyonlarca dönüm otlağımız, derelerimiz, göllerimiz var. Ette yeterince yerli üretim için tek eksiğimiz biraz destek. Milyonlarca dolarlık ithalat yapacağımıza, yerli et üretimi için biraz vergi desteği dahi yapsak, fiyatlar istikrar kazanır, zorla kazandığımız döviz dışarıya gitmez. Bunun için, kırmızı etteki KDV oranının toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi et fiyatlarına olumlu yansıyacaktır. Böyle bir adım ayrıca sektörde kayıtdışılığı da azaltacaktır. En gelişmiş ülkeden, gelişmekte olan ülkelere kadar, bütün dünya örneklerinden gördüğümüz gibi tarım ve hayvancılık sektörü devlet desteği olmadan ayakta kalamıyor, verimli üretim yapamıyor; çünkü, et sektörü, daha verimli üretim için, araştırma-geliştirme faaliyetlerini finanse edecek kaynakları dahi biriktiremiyor."
“23 Nisan etkinliklerinde çocuklarımızı hayvanlarla temas ettirerek bir adım atabiliriz”
Kırmızı et fiyatlarının “kontrolü için üretimin geliştirilmesi”nin büyük önem taşıdığının altını çizen Ahmet Hacıince, “Bu nedenle üretimin artırılması orta ve uzun vadede mümkün olabilecektir” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle kısa dönemli tedbirlerin yanında orta ve uzun dönemli tedbirler üzerine de odaklanmalıyız. Bunları yapmazsak, döviz kurlarındaki bu hızlı artışın da etkisiyle, yakında kendi paramızla dahi et ithal edemeyeceğiz. Üretim yapmadan sürekli tüketerek, kısa vadeli çözümlerle et fiyatlarına çözüm bulamayacağımız gibi, gençler bu işe dahil olmadıkça yakında yurt dışından ‘çoban da ithal etmek’ zorunda kalacağız. Tarım ve hayvancılığın genç kesim için giderek cazibesini yitirmesi ile aile işletmelerinin sayısı gün geçtikçe azalıyor, genç nüfus kentlere göç ediyor. Hayvancılıkta kurumsallıktan çok duygusallık ve gönül bağı ile bu işi yapan aile işletmelerinin üretime devam edebilmesi ancak gençleri bu işe yapmaya telkin ve teşvik etmek ile mümkün olacaktır. 23 Nisan etkinliklerinde çocuklarımızı çiftliklere götürerek, doğayla, hayvanlarla temas ettirerek bir adım atabiliriz. En erken yaşta onlara gıdanın üretimin faydasını ve katkısını anlatacak çözümler geliştirmeliyiz. Yurt dışında tarım fuarlarında yetişkinler kadar çocuk görürsünüz. Ama bizde böyle bir yönlendirme yok. Gençler bu işi sevmezse sahiplenmezse çözüm önerileri ve çalışmaları da tıkanacaktır. Tarım ve hayvancılık bizim eğitim sistemimizin bir parçası olmalı. İlerde büyük savaşların sebebi gıda olacak. Bizim kendi kendine yeten üreten ve geliştiren bir nesil yetiştirmemiz gerekir.
Kurban bayramında kurban kesimine sınır gelsin geçin hikayeler Ahmet bey
Finansgundem.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.