BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiGüçlü küresel sermaye akımı Türkiye'ye yaradı!----

Güçlü küresel sermaye akımı Türkiye'ye yaradı!

Güçlü küresel sermaye akımı Türkiye'ye yaradı!
24 Ekim 2016 - 10:22 www.finansgundem.com

Küresel ölçüdeki düşük faiz seviyeleri, yabancı yatırımcıları getiri arayışına itiyor. Bu da Türkiye'ye yarıyor. Milliyet ekonomi yazarı Yaman Törüner bugünkü köşesinde güçlü küresel sermaye akımının Türkiye'ye etkilerini değerlendirdi. İşte o yazı

Darbe girişimi, Suriye savaşı, Başkanlık tartışmaları gibi gelişmeler ülkemiz ekonomisindeki belirsizliği arttırıyor. Bu dönemin, güçlü küresel sermaye akımı dönemine rastlaması, ekonomimize olan döviz akımının durmamasını ve kolayca borçlanmamızı sağlıyor. Küresel ölçüdeki düşük faiz seviyeleri, yabancı yatırımcıları getiri arayışına itiyor. Ülkemiz de bu fon akımından payını alıyor.

Bloomberg ve Akbank kaynaklarından alınan aşağıdaki grafikler, küresel uzun vadeli tahvil getirilerinin çok düşük seviyelerde seyrettiğini ve bu görünümün devam edeceğini gösteriyor.

Faiz enflasyonun altında

Gelişmiş ülkelerin hepsinde, genel faiz oranları, enflasyon beklentilerinin altında seyrediyor. Aşağıdaki tabloda, 10 yıllık tahvil Faiz oranlarının bile enflasyon oranlarına çok yakın seviyelerde olduğunu görüyoruz. Enflasyon yıldan yıla ölçüldüğüne göre, 10 yıllık tahviller yerine vadesi bir yıldan düşük bonolar esas alındığında, sabit faizli enstrümanlara yapılan yatırımların getirilerin, o ülkenin enflasyon oranının altında olduğunu görüyoruz.

Küresel büyüme geriliyor

Özellikle gelişmiş ülkelerde, potansiyel büyümeye katkı yapan, verimlilik ve yatırım artışı gibi girdiler, önceki yıllara göre azalıyor. Dolayısıyla, istihdam artışı yavaşlıyor. Bu düşük büyüme ortamının en önemli sonucu, çok düşük enflasyon ve gerileyen faiz oranları olarak kendisini gösteriyor. Bu durumda, gelişmiş ülkeler merkez bankaları, deflasyon riskini azaltmak adına, parasal genişleme politikalarına başvuruyorlar.

Kısacası, tüm ekonomik sorunlarımıza rağmen, küresel konjonktürün bize yardımcı olmaya devam edeceği, anlaşılıyor.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)