BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaRöportajlarGaranti Filo’dan çifte çarpıcı öneri----

Garanti Filo’dan çifte çarpıcı öneri

Garanti Filo’dan çifte çarpıcı öneri
10 Ekim 2016 - 08:18 www.finansgundem.com

Garanti Filo Genel Müdürü Ayşegül Gülgör’e göre hafif ticari araç ve bireysel taraftaki yeni teşvikler filo kiralama sektörünün önünü açacak...

BERRİN UYANIK BEKAR – FINANSGUNDEM.COM

Filo kiralama Türkiye’de otomotiv ile yanyana yürüyen, hatta aynı oranda büyüyen bir sektör. Finansal avantajdan operasyonel avantaja cazip fırsatlar sunan filo kiralamada çok ciddi bir konfor alanı yaratılmış, yaratılıyor. Garanti Filo, “Arabanın kaskosundan, mevsimsel lastik değişimine kadar her detayla birebir ilgileniyoruz” diyor. Ancak burada en önemli uyarı, binek araçtaki günlük ile uzun dönem kiralamanın farklı olması. Aynı sanmak bir yanılgı çünkü bu çekici teklifler 12 aydan 47 aya uzanan, uzun soluklu bir işbirliğinde saklı.

Garanti Filo, sektörün önemli aktörlerinden. 48 bin müşterinin yüzde 10’u Şirketin portföyünde. Hizmette öne çıkan ağırlıklı müşterileri ticari firmalar ve KOBİ’ler. Peki ya bireysel?

“Sahip olma duygusu” sorunu

“Onlara da hizmet veriyoruz ancak bir açmazımız var” diyor Garanti Filo Genel Müdürü Ayşegül Gülgör. Gülgör’ü dinleyince anlıyorsunuz ki, kiralamada bireyleri ikna etmek o kadar kolay değil. Soruyorum. “Sorun nedir?” Cevap hazır. “Sahip olma duygusu”. Biraz daha detay istiyorum. “Bu duygu nedeniyle insanlar uzun dönemli araç kiralamadan kaçıyorlar. İkinci bir hataya daha düşüp, arabanın alım fiyatı ile kiralamayı karşılaştırıyorlar.” Şaşırıyorum. Devam ediyor. “Burada gözden kaçırdıkları bir nokta da şu ki, satın aldıktan sonra arabada yapılan bir çok masraf var...”

Kaskoyu, trafik sigortasını, kış lastiğini, bakımını, bir hasar durumunda araçsız geçen günlerin verdiği ızdırabı ardı ardına sıralıyor. Haklı çünkü, hepsi de profesyonel hizmet isteyen bu kalemlerin masrafları ayrı ayrı. Oysa satın alma yerine araç kiralansa ne olacaktı? Bu harcamaların hiç biri sizin cebinizden çıkmayacaktı.

En uygun fiyat euro’da...

Ancak artık ibrenin, ‘sahip olma’ sevdasına uzak duran genç kuşakla, uzun vadeli kiralama lehine döndüğüne işaret eden Ayşegül Gülgör, C segmenti bir aracın fiyatını 400-450 euro olarak açıklıyor. Bir de sır veriyor. “En uygun fiyat euroda çıkıyor.”

Nakit kullanmadan, kredi çekmeden, Firma üzerinden yapılan kiralamanın üstelik vergiden düşülüp, KDV’sinin de mahsup edildiğini ifade eden Garanti Filo Genel Müdürü Gülgör’den çarpıcı bir öneri geliyor. “Hafif ticari araç kiralamanın önündeki engellerin kalkması ve devletin bireylere de vergi gibi bazı teşvikler sağlaması durumunda filo kiralamada kayda değer büyüme yaşanır.” Özetle sektör şahlanır!

Olaya müşteri gözüyle bakarsak nelere dikkat etmeli? “Konuya salt bir araba kiralama olarak yaklaşmamalısınız. Aslında bir hizmet paketi satın alıyorsunuz” diyen Ayşegül Gülgör uyarıyor. “Paketin içeriğini çok iyi okumalısınız.”

‘İkinci el’ çok büyük bir piyasa

İkinci el’e de el atıyoruz. Çok büyük bir piyasa söz konusu. Zaten önemi Gülgör’ün konuşmasında ortaya çıkıyor. “Geçen yıl otomotiv sektöründe 1 milyona yakın araç satılırken, ikinci eldeki araç sayısı bunun dört katına ulaştı.” Manzara böyle büyüleyici olunca haliyle filo şirketleri de bu pazarda fazlasıyla etkin durumda. Gülgör, “Bizim ‘garantifiloikinciel.com’ adlı bir online satış portalımız var. Araçlarımızın büyük bir kısmını sitemiz aracılığıyla satıyoruz” diye konuşuyor. Çok araba sattıkları için de ikinci el piyasasındaki fiyatları Garanti Filo’nun oluşturduğuna vurgu yapıyor. Hakimiyetin getirdiği gururu saklamıyor...

Ayşegül Gülgör Finansgundem.com’a sektörü ve Garanti Filo’yu anlatıyor...

OTOMOTİVDEKİ BÜYÜMENİN BAŞ AKTÖRÜ FİLO KİRALAMA

-Sektör ne kadar büyüdü? Otomotiv sektörü ile işbirliği nasıl gidiyor?

Ayşegül Gülgör: Filo kiralama sektörü büyümeye devam ediyor, geçen yıl yüzde 17 büyüdü. Temelde otomotiv sektörü ile paralel büyüme trendlerimiz. Daha doğrusu otomotivdeki büyümenin baş aktörü filo kiralama da diyebiliriz.

-Günlük kiralama yapanlar, rent a car’cılar değil mi?

Ayşegül Gülgör: Evet ama sektör aynı değil.. Günlük kiralama ile uzun dönem kiralamayı birbirine karıştırmamak gerekiyor. Operasyonel kiralama, finansal kiralamanın bir alt kolu. Bunun da otomobil ile olanına ‘filo kiralama’ diyoruz. 12 ay ile 47 ay arasındaki vadelerle binek araç kiralaması yapabiliyoruz. Kiralama sektörü dediğinizde ise işin içine günlük kiralama da giriyor. İkisi çok farklı işler. Günlük işin dinamikleriyle, uzun dönemdeki işlerin dinamikleri aynı değil. Örneğin günlük kiralamadaki müşteri portföyü bireysel müşterilerden oluşuyor, turizm ile çok ilgililer.. Turizm onların hayatlarını çok değiştirebiliyor. Uzun dönemli kiralamada ise ağırlıklı müşterilerimiz ticari firmalar ve KOBİ’ler.

-Bireysel tarafa da bu hizmeti veriyor musunuz?

Ayşegül Gülgör: Evet, bireylere de hizmet veriyoruz. Firmalar için finansal avantaj olduğumuz kadar, bireyler için de çok ciddi operasyonel avantajlarımız var. Müşterilerimiz için çok ciddi bir konfor alanı yaratıyoruz. Arabanın kaskosundan, mevsimsel lastik değişimine kadar her detayla birebir ilgileniyoruz.

Ancak bireysel kiralamada bir açmazımız var ki, o da ‘sahip olma duygusu’.. Bu nedenle insanlar uzun dönemli araç kiralamadan kaçıyorlar.. İkinci bir hataya daha düşüp, arabanın alım fiyatı ile kiralamayı karşılaştırıyorlar. Burada gözden kaçırdıkları bir nokta var ki, araba aldıktan sonra yapılan bir çok masraf var. Önce kasko yaptırıyorsunuz, arkasından trafik sigortası, kış lastiği takıyorsunuz, vergi ödüyorsunuz.. Veya bir hasar oldu diyelim, kaç gün araçsız kalıyorsunuz? Ayrıca insan 100 bin liraya araba aldığında 3 yıl sonra yine 100 bin liraya satarsa ve uzun süre kullandıysa tabi ki ‘kardayım’ diyor. Ancak arabayı aldığınız fiyata satamıyorsunuz. Bunların hepsini masraf olarak üstüne koyduğunuz zaman da hala ciddi bir şekilde bireysel tarafta avantaj var. Özellikle Avrupa’da bireysel olarak uzun dönem araç kiralama oranlarının gün geçtikçe arttığını gözlemliyoruz. Aynı zamanda hem Avrupa hem de Türkiye’de özellikle gençlerde sahip olma duygusu daha az olduğu için genç kuşak uzun dönem araç kiralamayı daha çok tercih ediyor.

Bireysel tarafta ikinci bir handikapımız daha var.. Kurumsaldaki vergi avantajı maalesef bireysel tarafta yok. Kurumsalda, şirket üzerinden kiralama yaptığınız zaman bütün kirayı vergiden düşüp, KDV’sini de mahsup edebiliyorken, bireyin böyle bir avantajı yok. Ancak devlet buraya avantajlar getirirse sektör çok daha başka yerlere gidebilir...

Ayrıca şu anda hafif ticari araç kiralayamıyoruz sadece ruhsatı binek olan araçları kiralıyoruz. Şirketler tarafında bu avantajlar nedeniyle tercih edilen bir şey. Gerçekten büyük filosu olanlar zaten bu işe çoktan geçmiş durumdalar. Daha küçük KOBİ’lerde de, üç araba, beş araba, on araba gibi bu işin yayıldığını görüyoruz. Bu nedenle sektörde baktığınız zaman da müşteri sayısı çok hızlı artıyor. Sektör 48 bin müşteriye gelmiş. Sadece operasyonel kiralamayı söylüyorum. Müşteri başına araç âdeti de sektörde 5,2’lere düşmüş. Bizde tablo, müşteri başına araç adedi 3,2’lerde. Bizim 4300 müşterimiz var ki, çok hızlı büyüyoruz.

EN UYGUN, EN CAZİP FİYAT EURODA ÇIKIYOR

-Araba fiyatlarına baktığımızda 100 - 130 bin liraya orta sınıfın üstü bir araba alınabiliyor. Bu parayı bankaya faize koysanız ve araba aldıktan sonraki masrafları da üstüne koysanız çıkan rakamla C segmenti bir araba kiralanabiliyor mu?

Ayşegül Gülgör: 400-450 euroya bu tip arabalar kiralanabiliyor.

-Peki, Türkiye’de bu fiyatların dolar ya da euro ile olmasının mantığı nedir?

Ayşegül Gülgör: Filo kiralamada firmalar kendilerini euro ile fonluyorlar çünkü en ucuz kredi euro kredi. Dolayısıyla sektör açısından baktığınızda alacaklarınız ve borçlarınızın Euro olması para birimi anlamında sorun yaratmıyor. O nedenle de en uygun, en cazip fiyat euro’da çıkıyor. Son dönemde müşterilerimiz TL para birimi üzerinden kiralama yapmayı da tercih ediyorlar. Ancak tüm para birimlerini yan yana koyduğumuzda en cazip kira fiyatı euro’da çıkıyor. Tabii ki kurdan etkileniyorsunuz. Kur yukarı çıktıkça sizin kiranız da artıyor. Ancak 36 ay, 47 ay gibi öyle uzun bir dönemde baktığınızda, Türkiye’de kurların seyrinde de aslında çok büyük hareketlilik olmuyor.

ARACINI SATAN ALAN FİRMA AVANTAJLARI ÖĞRENİNCE KİRALAMAYA GEÇİYOR

-Satın almadan kiralamaya dönüş var mı?

Ayşegül Gülgör: Evet var. Bugün araçlarını satın alan bir çok firmaya avantajları anlattığınızda kiralamaya ikna oluyorlar. Aslında bizim yaptığımız daha çok öz malı olanların kiralaması oluyor. Pek çok devasa firmada, çok büyük holdinglerde hala öz malı olan araçlar var.

-Bir avantajı mı var?

Ayşegül Gülgör: KOBİ’lere ve orta ölçekli firmalara söylediğimiz şu; araçlarınızı satın almayın, çünkü satın aldığınız zaman şirketten bir nakit çıkacak veya gidip kredi kullanılacak. Bilançoda ‘kredi’ diye görünecek. Bu da bilançoları ağırlaştıracak bir şey. Ancak bizden araç kiraladıkları zaman bankadaki kredi limitlerini kullanmalarına gerek yok. Bu firmaların zaten sınırlı olan öz kaynaklarını çok etkin kullanmaya ihtiyaçları var. “Arabanız öz malınızsa satın, öz kaynaklarınızı kendi iş faaliyetlerinizde kullanın, araçlarınızı kiralayın” diyoruz.

BİREYSEL TEŞVİK VE HAFİF TİCARİ ARAÇ

-Sektörün gelişmesi için neler öneriyorsunuz?

Ayşegül Gülgör: Öncelikle bireysel tarafta bazı teşviklere ihtiyaç var.. Vergi teşviği vb.. Bir de hafif ticari araç konumuz var ki, Dernek de bu konuda ciddi bir çalışma yapıyor. Hafif ticari araçların kiralanması da mümkün olabilirse, özellikle KOBİ ve ticari tarafta kayda değer büyüme imkanı yaratılır diye düşünüyorum.

-Müşteri kiralama yaparken neye dikkat etmeli?

Ayşegül Gülgör: Bu konuya salt bir araba kiralama olarak bakmamalısınız. Aslında müşteri olarak bir hizmet paketi satın alıyorsunuz. O hizmet paketinin detaylarını çok iyi incelemelisiniz. Oysa sadece bir araba kiralama olarak düşünülüp, ‘Ben kaç liradan bu arabayı kiralayacağım?’ diye bakılıyor.. Hâlbuki içeriğindeki hizmet çok daha önemli. Mesela, ‘Başıma bir iş geldiğinde ben bunu nasıl yönetirim, filo şirketi benim arkamda nasıl duracak?’ bunu bilmelisiniz. Ayrıca sürücü güvenliği açısından araçların onarımı ve bakımı da çok önem taşıyor. Araç bakımlarının düzenli olarak ve yetkili servislerde yaptırılması önemli. Biz Garanti Filo olarak bütün bakımlarımızı düzenli periyodlarla ve yetkili servislerde yaptırıyoruz. Yine müşterilerimize sürüş güvenliğinin korunması için ,mevsim değişimlerinde ücretsiz lastik değişim hizmeti sunuyoruz. Bunun yanı sıra acil durumlarda ulaşılabilecek ‘7/24 Acil Yardım Hattı’ ile çekme, kurtarma, gerektiğinde konaklama, seyahate devam, tıbbi yardım vb. hizmetlerden faydalandırıyoruz. Aynı gün tamamlanamayan bakım ve onarım işlemlerinde, ikame araç hizmetimizi devreye sokuyoruz.

-Her yıl filonun ne kadarı yenileniyor?

Ayşegül Gülgör: Her şirkette değişiyor ancak bizim bu sene filomuzun üçte biri yenileniyor.

İKİNCİ EL’DE GEÇEN YIL SATILAN ARAÇ SAYISI 4 MİLYONU BULDU

-İkinci el de önemli hale geliyor.. Biraz bahseder misiniz?

Ayşegül Gülgör: Türkiye’de de ikinci el piyasası çok büyük. Geçen yıl otomotiv sektöründe 1 milyona yakın araç satılırken, ikinci eldeki araç sayısı bunun dört katı gibi bir rakama ulaştı. Bu nedenle ikinci el önemli bir pazar. Filo şirketleri de bu pazarda fazlasıyla etkin durumdalar. Bizim ‘garantifiloikinciel.com’ adında bir online satış portalımız var. Araçlarımızın büyük bir kısmını bu online sitemiz aracılığıyla satıyoruz. İkinci el alım satımı yapan kurumsal üyelerimiz var. Bir de bireysel online’nımız var. Araçların durumuna göre buralardan da satışlar yapıyoruz.

-Bunları nasıl, kaça satıyorsunuz? İkinci eldeki yeni düzenlemeler için görüşünüz nedir?

Ayşegül Gülgör: Çok araç sattığımız için bir takım gerçekleşmiş satış fiyatlarımız oluşuyor. Database’imiz var, oradan da öngörüler oluşturup bunları online ihaleye açıyoruz. Bazen haftada iki kez teklif topluyoruz. Veya açık artırma yapıyoruz. Bunun dışında bir de canlı açık artırma ile sattığımız araçlar var.

Evet, ikinci el araçlarda yeni bir düzenleme geliyor. İkinci el alan satan aracıların yetki belgesi alması gerekecek. Bireylere de yılda üç kereden fazla araç satışı yasaklanacak, yani bu işin ticaretini yapmayacaklar. İkinci eli düzenleyecek bir uygulama olacağı için bunun işe yarayacağına inanıyorum.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)