Çin'den ABD'ye sert tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lu Kang yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin USS Hopperadlı güdümlü füze destroyerinin 17 Ocak'ta söz konusu bölgedeki Huangyen Adası'ndan 12 deniz mili açıktaki karasularına izinsiz girdiğini iddia ederek Washingtonyönetimini Çin'in egemenliğini ihlal etmekle suçladı.

Söz konusu geminin, Çin'in egemenliğine ve güvenlik çıkarlarına zarar verdiğini ve bölgede faaliyet gösteren Çin'e ait gemi ve personellerin hayatlarını tehlikeye attığını belirten Sözcü, ordu güçlerinin bunun üzerine söz konusu savaş gemisine uzaklaşması ihtarında bulunduğunu kaydetti.

Sözcü Lu, Pekin yönetiminin, Washington'ın bu eyleminden oldukça rahatsız olduğunun altını çizerek, ülkenin bu noktada gerekli önlemleri alacağına dikkati çekti.

"Çin, her ülkenin uluslararası kanunlara göre Güney Çin Denizi'nde seyrüsefer serbestisi kapsamında hareket etmesine saygı duyuyor. Ancak her hangi bir ülkenin seyrüsefer serbestisi adı altında Çin’in egemenlik ve güvenlik çıkarlarına zarar vermesine karşı çıkıyor." ifadelerini kullanan Lu, ABD'ye  provokatif eylemlerden uzak durması, yaptığı hataları düzeltmesi, iki ülke  ilişkileri ile bölgenin barış ve istikrarına zarar vermekten kaçınması çağrısında  bulundu.

"Sorun çıkarmayın”

Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vu Çien ise ABD'yi Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki ada ve kayalıklarına yakın sulara sürekli savaş gemisi göndermek, bu şekilde hem iki ülke gemi ve personelinin güvenliğine hem de Çin’in egemenlik ve güvenlik çıkarlarına zarar vermekle suçladı.

ABD'yi Çin'in egemenliğine ve bölge ülkelerinin çabalarına saygı duymaya çağıran Vu, Washington yönetimine sorun çıkarmaması ve gelişmekte olan iki ülke askeri ilişkilerine aksi yönde hareket etmemesi uyarısında bulundu.

Dünyanın en önemli deniz güzergahlarından olan ve zengin hidrokarbon rezervleri bulunduğu belirtilen Güney Çin Denizi üzerinde Çin başta olmak üzere Filipinler,Vietnam, Malezya, Brunei ve Tayvan hak iddia ediyor. Çin, 1947'de  yayımladığı 9 kesik çizgili haritayla Güney Çin Denizi'nde bölgenin yaklaşık  yüzde 80'i üzerinde hak iddiasında bulunuyor.