Bankacıyı da müşteriyi de memnun eden Akıllı nakit çevrim cihazları

PSM

Yıllardır bankacılık ve finans sektörüne yönelik sunduğu özel çözümlerle adını duyuran Protem, haziran ayında düzenlediği “TCR-Akıllı Nakit Yönetimi” etkinliğinde, sektörün önemli bir ihtiyacına yanıt veren Glory RBG 200 nakit çevrim cihazının faydalarını anlattı. Çok sayıda bankacının katıldığı etkinlikte, Glory RBG 200 nakit çevrim cihazının kullanımıyla şubelerin elde edeceği fayda, yatırım geri dönüş analizi ve cihazın farklı kullanım yöntemleri (Topless ATM) anlatıldı. Etkinliğin en ilgi çeken bölümü ise bu cihazı kullanan banka yöneticilerinin katılımcılarla paylaştığı deneyimleri oldu... 

Protem

BANKALARIN İLGİSİ GİDEREK ARTIYOR

Toplantının ayrıntılarına geçmeden önce kısaca gişe yardımcı cihazlarının tarihine göz atalım. 1980’lerden başlayarak önce sadece banknot veren makinelerin gişelerde kullanımı başladı (Teller Cash Dispensers - TCDs), daha sonra ise banknot yatırma ve çekme işlemleri yapabilen gişe nakit çevrim makineleri (Teller Cash Recyclers - TCRs) kullanıma girdi. TCD ve TCR’lar gişe yardımcı üniteleri (Teller Assist Unit - TAU) olarak sınıflandırılıyor. Retail Banking Research (RBR) tarafından 2014 yılı sonu itibarıyla 25 ülke bazında kurulu 178 bin 600 TAU olduğu raporlandı ve 2019 yılı sonuna kadar bu rakamın 211 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Bu rapor, söz konusu cihazların bankalar tarafından kullanımının gittikçe artacağına işaret ediyor.  

Bankacıyı da müşteriyi de memnun eden Akıllı nakit çevrim cihazları

GLORY, 100’ÜNCÜ YILINI KUTLAMAYA HAZIRLANIYOR

Etkinliğin açılış konuşmasında Türkiye’de de bu pazarın büyüyeceğine dikkat çeken Protem Genel Müdürü Semih Özbek, Türkiye distribütörlüğünü üstlendikleri Glory’nin 1918 yılında kurulduğunu, 1950’den itibaren de ana faaliyet alanını nakit yönetimi olarak belirlediğini anlattı.  

FAYDA/MALİYET ANALİZİ ÖN PLANA ÇIKIYOR 

Protem’in 2007 yılından bu yana “gişematik, veznematik, otomatik para kasası” gibi isimlerle anılan nakit çevrim cihazlarının (TCR) satışını yaptığını hatırlatan Özbek, Türkiye’deki pazarın durumunu ise şu sözlerle değerlendirdi:  

“TCR başından beri Türk bankalarının hep ilgisini çeken bir cihaz oldu. Bizimle de farklı üreticilerle de pilot uygulamalar yapıldı. Önceleri yalnızca bir banka TCR’ı yaygın olarak kullandı. O dönemde bazı bankaların denedikleri makinalar veya fayda maliyet oranlarıyla ilgili çekinceleri oldu ve nihayetinde birçok Banka tamamen vazgeçmese de TCR konseptini askıya aldı. Ancak, son 4 yılda ülkemizde TCR’a geçiş hızı arttı ve TCR kullanan müşteri sayımız dörde çıktı.” 

Etkinlikte kısa bir sunum yapan Glory İcra Kurulu Başkanı Akihiro Harada da Glory’nin geçmişi ve özellikleri hakkında kısa bilgiler paylaşarak, şirketin başta Avrupa ve Asya olmak üzere birçok kıtada hizmet verdiğini, yıllık 1.89 milyar dolar ciro yaptığını ve bu cironun yaklaşık yüzde 50’sinin yurtdışı kaynaklı olduğunu belirtti. Şirketin yıllık cirosunun yüzde 5’ini her yıl Ar-Ge’ye ayırdığını, bunun da yaklaşık 100 milyon dolara denk geldiğini belirterek, sadece üretim değil aynı zamanda doğrudan pazarlama yapan bir şirket olduklarına dikkat çekti. Harada, “Halen 100 ülkede faaliyet gösteriyoruz ve ülkelerin çoğunda bakım onarım hizmetlerini de kendi bünyemizde veriyoruz. Ar-Ge bölümümüzde 900 kişi çalışıyor ve toplam 350 iş ortağımız var” dedi.

Harada, dünya çapında 1 milyondan fazla cihazlarının bulunduğunu, sadece Japonya’da finans sektörüne yönelik 20’den fazla yeni cihaz geliştirdiklerini de sözlerine ekledi.  

“MÜŞTERİLERİMİZLE EMPATİ YAPIYORUZ”

Etkinlikte TCR cihazlarının özellikleri ve avantajlarıyla ilgili ayrıntılı bir sunum yapan Protem Satış Direktörü Yavuz Gürlek, Protem’in Türkiye’ye ilk Glory TCR’ı 2007 yılında getirdiğini hatırlatarak, “Hala TCR konseptiyle ilgili kafasında soru işaretleri olan müşterilerimiz var. Biz de empati yaparak bu toplantıyla soru işaretlerini gidermek hem de TCR kullanan bankacıların görüşlerini diğer banka müşterilerimizle paylaşmak istedik” dedi.  

Gürlek, TCR’ların hem yönetiminin hem de kullanımının son derece kolay olduğuna, paranın sayılması, tasnif edilmesi, şüpheli paraların ayrılması gibi birçok özelliği bir arada barındırdığına işaret etti. Cihazın bankacıların işini kolaylaştırmasının yanı sıra dikkate değer oranda zaman tasarrufu da sağladığını ifade eden Gürlek, özellikle yeni nesil şube konseptiyle TCR’lere olan ilginin arttığına vurgu yaptı. Glory RBG 200 nakit çevrim cihazının pazardaki yerini sağlamlaştırdığını; özellikle cihazın aynı ruloya karışık yatırma-çekme imkanı sağlayan teknik özelliği sayesinde adından sıkça söz ettirdiğini belirtti.  

Bankaların rutin işlemlerinden de örnekler veren Gürlek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir TCR cihazının parayı tanıma, sahte tespiti, para yatırma ve çekme işlemlerini sorunsuz olarak yapması gerekir. Bir diğer önemli nokta da güvenlik, kompakt tasarım ve kolay adaptasyondur. Bunların hepsi bir arada olunca cihaz daha verimli hale geliyor. Bir para sayma makinesiyle çalışırken, makina arızalandığında paralar elle sayılabiliyor. Ancak TCR gibi, bir cihazın içinde binlerce adet banknot varsa arıza sıklığının çok az ve servis müdahalesinin hızlı olması gerekir. Bu da ancak ürünün ve satış sonrası servisin yüksek kalitesiyle mümkün olabilir.” 

ŞUBENİN TÜM NAKİT İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYOR

Yavuz Gürlek, sunumunda TCR cihazlarının en önemli özelliklerinden birinin de bir şubenin neredeyse tüm nakit işlemlerinin hepsini bir arada yapabilmesi olduğuna işaret etti. Gürlek, “ISM yani ‘Akıllı Depolama’ modülüyle müşteriden alınan para aynı seri numarası ile iade edilebiliyor, bunu sadece Türk Lirası değil, makineye tanımlı olan tüm kupürlerin hepsini karışık bir şekilde ve otomatik olarak tanıyarak yapabiliyor. Bir rulo içinde dört farklı para kupürünü çevrime dahil edebiliyorsunuz. Bu da dünya çapında bir ilk. Bu şekilde cihazımız farklı ülke paralarına ait toplamda 16 kupürün aynı cihaza yatırılmasına ve çekilmesine olanak sağlıyor. Toplamda ise 128 farklı kupürü tanıyabiliyor ve istenirse sayıp, depolayabiliyor ” dedi.  

ARIZA DURUMUNDA HIZLI MÜDAHALE 

Teknoloji ve güvenliğin yanı sıra bankacılık sektöründe en önemli konunun satış sonrası hizmet olduğu bir gerçek. Protem bu konuda da iddialı. Yavuz Gürlek, konuşmasında makina ne kadar güven verirse versin arkasında iyi bir servis olmasının şart olduğunu vurguladı. Protem’in bu konuda kendini kanıtladığını belirten Gürlek, Türkiye genelinde 35 bin adedin üzerinde makineye ve 50 bin aktif kullanıcıya yerinde hizmet verdiklerini sözlerine ekledi.  

MÜŞTERİYE DAHA ÇOK ZAMAN AYRILABİLİYOR 

TCR’lerin bankalara sağladığı en büyük faydalardan biri de zaman tasarrufu. Yavuz Gürlek, bu faydayı da sunumu sırasında şöyle özetledi:  

“Yapılan işlemlerde işin çoğunu RBG yaptığından banka çalışanlarının güvenlik, kasa mutabakatı, parasal kontrol gibi konularda iş yükü çok ciddi oranlarda azalıyor. Haliyle de kalan zaman ürün satışına yönlendirilebiliyor. Çünkü artık dikkatinizi paradan ziyade müşteriye verebiliyorsunuz. Yaptığımız analizler sonucunda, zaman kazanımının yüzde 30’a varan oranda arttığını gördük. Bu da hem müşteri hem de banka personeli için konfor anlamına geliyor. Çünkü artık kasa yapma, eksik ya da fazla verme durumu yok. Paranın elle sayılması durumu yok, şüpheli mi gerçek mi riski yok. Müşteriyle daha fazla diyalog halindesiniz. Müşteri de gördüğü bu ilgiden hoşnut oluyor haliyle.” 

ŞUBE TCR OTOMASYONU VE YATIRIM GERİ DÖNÜŞ ANALİZİ

Etkinliğin ikinci bölümünde “Sorundan-Çözüme TCR Süreci” konulu bir sunum yapan Glory Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Carlos Molina, “ROI - Yatırım geri dönüş analizi” hakkında da ayrıntılı bilgi paylaşımında bulundu. Molina sunumunda, tipik parametre değerleriyle örnek bir hesaplama yapılarak, TCR geri dönüş analizinin formülize edilebildiğine değinirken, bu formüllerin anlamlı olması adına, global pazardan reel örneklerin elde etmiş olduğu ölçülebilir, ölçülemeyen faydaların sağladığı kazanımları da ayrıntılı bir şekilde anlattı. Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar için de aynı hesaplamaların yapılabileceğini vurgulayan Molina, dileyen bankalar için bu çalışmayı Protem ile birlikte yürütebileceklerinin altını çizdi. 

ATM OLARAK BİLE KULLANILABİLİYOR 

ATM cihazlarının temel olarak para yatırma ve çekme işlemlerinde kullanıldığını, diğer işlemlerin internet veya mobil bankacılık uygulamaları kullanılarak yapıldığını belirten Yavuz Gürlek, Protem tarafından geliştirilen yazılım arayüzü ve akıllı telefon uygulaması sayesinde, banka müşterilerinin mobil bankacılık uygulamasını kullanmak suretiyle dilediği zaman para çekme ya da yatırma rezervasyonu yaparak cihaza para yatırma-çekme imkanı sunduğunu belirtti. Böylece banka müşterisi kart kopyalanması, sıra bekleme, limitli yatırma-çekme gibi dezavantajları RBG 200 sayesinde avantaja çevirmiş oluyor.  

RBG 200, üzerinde yüklü olan tüm ülke paralarının 1 defada ve karışık olarak yatırılmasına ve istenen adetlerde çekilmesine olanak tanıyor. Sunum sırasında yapılan interaktif gösteride akıllı telefon mobil bankacılık uygulaması ile “Topless ATM” olarak kullanımı sağlanan RBG 200 cihazından aynı anda TL, ABD Doları ve Euro para cinslerinin karışık olarak bir defada yatırılması ve karışık olarak bir defada çekilmesi işlemleri katılımcılara gösterildi. 

BANKA YÖNETİCİLERİ VE KULLANICILARIN TCR HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMELERİ

RBG 200 kullanan bankaların üst düzey yönetici ve son kullanıcılarının video röportajlarının gösterildiği etkinlikte, gerek konsept gerekse RBG 200 ve Protem satış sonrası hizmetlerine yönelik fikirleri katılımcılarla paylaşıldı. Ayrıca, etkinlik sırasında bu bankalardan yetkili kişiler de TCR kullanımlarına ilişkin banka görüşlerini kısa sunumlarla katılımcılarla paylaştılar. İşte RBG-200 kullanan bankaların video röportaj ve sunumlarından satır araları: 

* “Her ne kadar para kullanımı ATM’lere kaysa da para girişi ve çıkışı olan şubeler için TCR’lar oldukça önemli. TCR sayesinde çalışanlarımız müşterilerimize daha çok zaman ayırıyor. Hem müşteriye daha fazla konsantre oluyorlar hem de kasa mutabakatı süresi azalıyor.”  

* “Banka olarak teknolojiye çok önem veriyoruz ve TCR’ların bu anlamda stratejik bir makine olduğundan işlerimizi daha rahat yapmamızı sağlıyor. Bu cihazlar sayesinde işlem süreleri kısaldı, güvenlik arttı, çalışanlar azalan risk sayesinde daha rahat ve daha kolay işlem yapabiliyor”.  

* “TCR makineleri sayesinde şubelerdeki operasyonel verimliliğimiz arttı. Gişe görevlisi başına günlük 70-80 dakikalık zaman kazanıyoruz. 4 yıl boyunca bankamızdaki gişe sayısı yüzde 30 arttı ama gişe görevlisi sayısı yüzde 8 azaldı. En önemlisi faydalarından biri de artık kasa mutabakatı sorunu yaşamıyoruz.”   

* “TCR’lar sayesinde gişe görevlisi işleri daha hızlı yaparak müşterilerle daha fazla temas kuruyor. Kasa mutabakatı sorunu kalmadığı için gişe görevlileri işlerini daha rahat bir şekilde yapabiliyor.” 

* “TCR’lar çalışanlarımıza gün başı ve gün sonunda her gün 15’er dakika zaman kazandırıyor.” 

* “Bankacılık olarak her ne kadar dijitale yönelsek de şubelerde nakit ağırlığının korunduğu bir gerçek. Bu da TCR’ların önemini artırıyor. Gişe görevlilerimiz hem zaman kazanıyor hem de işlerini daha güvenli bir şekilde yapabiliyor.”