BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBakıma muhtaç büyükanneye torun desteği yok----

Bakıma muhtaç büyükanneye torun desteği yok

Bakıma muhtaç büyükanneye torun desteği yok
19 Ocak 2017 - 05:50 www.finansgundem.com

Bakan Müezzinoğlu, büyükannelere torun desteğiyle ilgili 1 yıl pilot uygulama yapacaklarını belirterek "Kendilerine bile bakamayan büyükanneler olduğu için uygulamaya yaş kriteri konulacak" dedi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, anneanne ve babannelere torun desteğiyle ilgili yapılacak düzenlemeler konusunda bilgi verdi. Neşe Karanfil'in konuyla ilgili Hürriyet'te yer alan haberi şöyle:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Hürriyet Ankara Büro’yu ziyaret ederek torunlarına bakan büyükannelere verilecek destek ile ilgili açıklamalar yaptı. Önümüzdeki hafta kriterlerin belirlenmesinin ardından pilot uygulamanın başlayacağını açıklayan Müezzinoğlu, suistimallerin önlenmesi için çalışan anneye geçmişe dönük 1 yıllık çalışma şartı getirilebileceğini vurguladı.

Müezzinoğlu, her yıl yaklaşık 1.3 milyon kadının doğum yaptığını, bunun 400 bininin istihdamda, yarısının da devlette olduğunun varsayılması halinde, özel sektörde her yıl yaklaşık 200 bin kadının anne olduğunu anlattı. Büyükanne yardımının uygulamasına yönelik 1 yıl mı, 2 yıl mı, 5 yıl mı olacağı konusunun değerlendirildiğini anlatan Müzezzinoğlu, öncelikle İstanbul ve Bursa’da pilot uygulama yapılacağını belirtti. Pilot uygulama öncesinde kriterlerin belirleneceğini dile getiren Müezzinoğlu, “Güzel bir örnek çıkmasını istiyoruz. Büyükanne çocukların duygu dünyasına farklı şeyler katıyor” dedi.

YAŞ KRİTERİ KONULABİLİR

Kendisine bakmakta zorlanan büyükanneler olabileceğini bu nedenle yaş kriteri konulabileceğini anlatan Müezzinoğlu, kriterlerin duygusal olarak kendilerini zorlayabileceğini söyledi. Doğum yapan annenin ilk 6 ay izin kullandığını dile getiren Müezzinoğlu, 1 yıl da uygulamanın sürmesi halinde çocuğun 1.5 yaşına gelmiş olacağını kaydetti. Anne için de geriye dönük sigortalılık şartı aranacağını vurgulayan Müezzinoğlu, “Kriterleri belirledikten sonra şubat sonuna kadar talepleri toplayıp mart ayında da başlayabiliriz. Pilot uygulama başladıktan 6 ay sonra bir değerlendirme yapacağız. Veriler yeterli gelirse beklemeyebiliriz de. Kriterlere ilave edelim, çıkaralım diyerek uygulamayı yaygınlaştırabiliriz” dedi.

ANA BAŞLIKLAR OLACAK

Çalışmada 4-5 başlık olacağını anlatan Müezzinoğlu, terfi, kendini geliştirme, ölçek sistematiği ve güvencenin ana maddeler olacağını belirterek, “Güvence özü itibariyle ana madde. (Benim canım isterse seni atarım) bu da verimliliği düşürür. Yüzde yüz güvence değil ama asgari ölçüde işini yaptığı ve geliştirdiği sürece bir tereddütü olmayacağı güvenli bir ortam olmalı. Taslağı 2017 yılında kamuoyuna açacağız. Ana iskeleti iyi oturttuğunuzda bu bence Türkiye’nin geleceğinde hayati bir konu” dedi. Müezzinoğlu, bütün bakanlıkların sistematiğinin yeni sisteme göre tanımlanacağını da bildirdi.

KIDEM TAZMİNATI 2017’DE ÇÖZÜLECEK

Kıdem tazminatının çalışma hayatının en temel sorunlarından birisi olduğunu da vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, “2017 yılında inşallah köklü bir çözüme kavuşturacağız” dedi.

Sendikalar, işverenler özü itibariyle herkesin bir düzenleme istediğini anlatan Müezzinoğlu, düzenleme isteyenlerin kendi kurumsal duruş ve çıkarlarına dönünce sorunlar başladığını ifade etti. İşveren ve sendikaların çözüm istediğini anlatan Müezzinoğlu, referandumdan sonra nisan ayında çalışmalara başlanabileceğini kaydetti. Hakkaniyet ve güvenilirliğin önemini vurgulayan Müezzinoğlu, mevcut koşullara motamod devam edilmesi halinde tıkanıldığını söyledi. “Yüzde 10’luk bir geri adım çalışan adına hem güvence hem de hakkaniyeti alıyorsa biz bu adımı atacağız” diyen Müezzinoğlu, yüzde 10’luk kaybı olanları da serbest bırakacaklarını kaydetti.

Müezzinoğlu, “Ben 10 yıldır sendikalıyım ben şu anda mevcut haklarımın devam etmesinden yanayım bir risk de gelirse o riski üstleniyorum diyorsa o serbest kalacak. Ama yasalaştıktan sonra ya da işe girecek olan herkes o Fon’un muhatabı olacak” dedi. Çalışan kesimin dörtte üçünün kıdem tazminatından yararlanamadığını vurgulayan Müezzinoğlu, “11 milyon sigortalıdan 7-8 milyonu yararlanamıyor demek. 7-8 milyon insan mağdur olurken 2 milyon hakları korunuyor, asla geri adım atmamalı diyerek tıkanan sisteme rıza göstermek yüzde 70’lik kesime haksızlık. 2 milyon insanın güvencesi kaldıralım diye bir şey yok. Kaldı ki 2 milyon insanın da güvencesi yok. İşveren iflas etti güvenceniz kimde işverenin cebinde” dedi.

MEMURLARA YENİ DÜZEN

Anayasa değişikliğinden sonra birinci önceliğin kamu çalışanı reformu olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, taşeronlarla ilgili çalışmanın da bu çerçevede değerlendirileceğini bildirdi. Kamuda şu anda 657’ye tabi olanlar, sözleşmeli olup memur gibi çalışanlar olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, personel rejimine bir yama da taşeronu koymak yerine hepsini ele almayı kararlaştırdıklarını bildirdi. Müezzinoğlu, şunları söyledi: “Üniversite, özel sektör, yerel yönetimlerden oluşan komisyonlar kurmaya başladık. Mesela terfi, kendini geliştirme sistematiği nasıl olmalı? Bir mühendis memur olarak girdi 20 yıl sonra kıdemi arttı ama kendini geliştirdi mi? Ben 1982 tıp mezunuyum, 1986 yılında dahiliye uzmanı oldum. 1986 yılındaki dahiliye uzmanlığı bilgisi ile şimdi ki aynı mı? 30 yıllık memuriyetim bana terfi getirdi ama mesleğimi geliştirip geliştirmediğim hiç kimsenin umurunda olmadıysa benim iyi bir dahiliye uzmanı olmam bana bağlı. 5 yılda bir mesleklere göre belirli periyotlarla dünya gelişmeleri takip ediliyor mu, kendini geliştiriyor mu? Bunları kamuya sormazsak dünyayla yarışa nasıl adapte olacağız.”

TAPULU MALI OLUYOR

Müezzinoğlu, “Değerlendirmeyi kim yapacak?” sorusuna ise, “Mesela YÖK’e deriz. 5 yılda bir test yap ya da 5 yıllık hizmetlerini belirli bir havuzda topla. Şu anda 657’de bir şey yapmadıysa hiç bir sorun yok. Ama 10 tane iş yapmış 2 uyarı almış. 2 uyarı, onun üretkenliğinin önüne mi geçiyoruz? Öbür taraftan formaliteden soteye yatan, etliye sütlüye bulaşmayan, ne güzel hiç kimse de ona bir şey demiyor. Bir başhekim atandığında başhekimlik tapulu malı oluyor. 5 defa aldığımız başhekim 6. defa yine başhekim olarak dönüyor. İşini iyi yapan baştacı olmalı, işini eksik yapan, kendini geliştirmeyen de kamunun sırtında yük olarak kalmamalı. Özel sektörde ‘sen işe gelme ay sonu git maaşını al’ deniyor mu? Siyasetçinin toplum adına vicdan sahibi olması gerekir. İşini iyi yapanın güvencesi ile kim niye oynasın?” cevabını verdi.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)