BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemYargıtay Başkanı'ndan flaş çıkış----

Yargıtay Başkanı'ndan flaş çıkış

Yargıtay Başkanı'ndan flaş çıkış
01 Eylül 2015 - 11:50 www.finansgundem.com

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bugün Adli Yıl açılış töreninde yaptığı çıkışla, Yüce Divan görevinin Yargıtay'a verilmesini istedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Adli Yıl açılış töreninde konuşan Cirit, Türkiye'de Yüksek Mahkemelerin Anayasa uyarınca "aynı seviyede" olduklarını, aralarında bir üstünlük sıralaması bulunmadığına dikkat çekerek, şöyle dedi;

"ÇOK FAZLA YÜKSEK MAHKEME VAR..."

"Bizim ülkemizde birden fazla yüksek mahkeme vardır. Ve üstünlük sıralaması da yoktur." 6216 sayılı kanunla getirilen bazı hükümlerin meslek mensupları arasında rahatsızlık yarattığına da dikkat çeken Cirit, "Yüce Divan görevinin Yargıtay'a verilmesi gerekmektedir" dedi.

"YARGITAY'IN YÜKÜ, YANLIŞ VİZYON VE PLANLAMA YÜZÜNDEN ARTTI..."


Yargının iş yükünün giderek arttığına da dikkat çeken Cirit, "Yargıtay'ın ağır iş gücü; yargının geleceğinin iyi planlanmaması nedeniyle gerçekleşmektedir. Yargıdaki pek çok sorunun temelinde planlama ve vizyon eksiklikleri vardır" dedi.

YARGITAY BAŞKANI: TÜRKİYE'DE ÜÇ KİŞİDEN BİRİ DAVAYI YA DA DAVALI...

Yargıtay Başkanı Cirit, konuşmasında yargının iş yüküne de değindi. Türkiye'de yaklaşık 7 milyon civarında ceza davası olduğuna dikkat çeken Yargıtay Başkanı, şöyle dedi;

"Ülkemizde 7 milyon civarında ceza davası vardır. Bir o kadar davanın da hukuk mahkemelerinde olduğu, Anayasa Mahkemesi'ndeki davalar da düşünüldüğünde, sayı oldukça düşündürücü ve vahimdir. Türkiye'de herüç kişiden bir tanesi davacı ve davalı durumdadır."

Yargıdaki bu durumun, "sadece yargıyı ilgilendirmediğine" dikkat çeken Yargıtay Başkanı Cirit, "Ceza ihtilaflarının ve suç oranlarının yıldan yıla artması, sadece yargıyı değil, eğitimcileri, toplum bilimcileri de ilgilendirmektedir" dedi.

"13 BİN HAKİM VE SAVCI YETERLİ DEĞİL..."

Adli yargıda görevli 13 bin hakim ve savcı olduğuna dikkat çeken Cirit, "İhtilafları çözme konusunda hakim ve savcı konusunda ne kadar yetersiz olduğu ortadadır" mesajı verdi.  Yargıtay'daki daire ve üye sayısının arttırılması, iş yükünün azaltılmasına yol açmadığına dikkat çeken Cirit, daha etkin yöntemler alınması gerektiğini söyledi.

"ALTERNATİF YÖNTEMLER ZORUNLU OLSUN..."

Cirit, "etkin yöntemleri" de  arabuluculuk, uzlaşma ve tahkim olarak sıralayarak, "alternatif uyuşmazlık yollarının daha etkin kullanılması gerekir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, mahkeme ile kıyaslandığında ekonomik, çabuk ve daha tatmin edicidir" dedi.
Cirit, vatandaşların mahkemeye başvurmadan önce diğer uzlaşma yöntemlerine başvurmalarının ise, "zorunlu hale getirilmesi" gerektiğine dikkat çekti.

YARGITAY BAŞKANI: "HAKİM, SAVCILARIN TUTUKLANMASI, İFTİHAR TABLOSU OLAMAZ AMA.."

Yargıtay Başkanı, Adli yıl açılış töreni konuşmasında son dönemde artan Hakim ve Savcılar hakkında açılan soruşturmalar ile tutuklama kararlarına da atıf yaptı. Cirit, şöyle konuştu;

"Elbette hakim ve Cumhuriyet savcılarının  tutuklanması, adli ve idari soruşturmalara uğraması, görevden el çektirilmesi  veya başkaca disiplin tedbirlerine muhatap olması, bir hukuk devleti için iftihar  tablosu olamaz. Ancak her türlü cemaat-cemiyet çıkarının toplum çıkarının yerine  ikame edilmesinin, hukukun bireysel veya grupsal ihtiraslara feda edilmesinin de  hiç bir mazereti, açıklaması olamaz. Son yıllarda, gündemin ön sıralarında yer  alan davalarda temel kurallara aykırı şekilde yapılan adli işlemler, Türk  kamuoyunu ciddi şekilde meşgul etmiş ve uluslararası alanda da bunun yansımaları  olmuştur. Hukuka aykırı işlemlerin hedefi olan gazetecilerin, siyasetçilerin,  hakim ve Cumhuriyet savcılarının, bürokratların ve kritik noktalardaki silahlı  kuvvetler mensupları ile emniyet görevlilerinin toplum ve devlet hayatı açısından  taşıdıkları önem dikkate alındığında, söz konusu ihlallerin adalet sisteminin  rutin işleyişinden kaynaklanan münferit hatalardan ayrı bir şekilde  değerlendirilmesi gerekir."

"MÜCADELE, İNSAN HAKLARINA UYGUN YÜRÜTÜLMELİ..."

Cirit, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de varlığına yönelik tehditlere karşı mücadele etme hakkı bulunduğuna dikkat çekti, ancak bu mücadelenin "hukuka uygun olması gerektiğini" vurguladı. Yargıtay Başkanı şöyle dedi;

"Her devlet gibi Türkiye Cumhuriyetinin de  bağımsız ve egemen bir devlet olarak varlığını sürdürmesi için kendisine yönelen  tehditlere karşı mücadele etme hakkı vardır. Hiç şüphe yok ki yürütülen  mücadelenin hem iç hukuka hem de hukukun genel ilkeleri ile insan haklarına uygun  olması gerekir."
YORUMLAR (14)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • fbli01 Eylül 2015 22:57

    ülkenin cumhurun bahsettiği adalet anlayışıyla yargıtay başkanın bahsettiği adalet anlayışı birbiriyle ters düşüyor.bu demetir ki ülkede iki başlı adalet var.biri cumhurun adaleti digeri digerlerinin her zamanki gibi.eskiden ne paralel vardı ne sigorta.bir paralel almış başını gidiyor.millet bıktı bu paralel işlerinden ekmek yerken birlikte paralel degilmiydi bunlar

  • yorum 01 Eylül 2015 21:13

    kanunları sadece siz biliyorsunuz bizde haklarımızı bilelim ona göre davranalım hakim ve savcılar kafalarına göre ceza verip adam yargılıyorlar mesala hırsızlık suç hertürlü hırsızlık suç cezası ne bilelim ama hırsızlık meşrulaştı yasal meslek oldu

  • Terazi01 Eylül 2015 20:57

    Yüce divan görevini üstlenmeden önce, ettiğiniz yemine sadık kalarak hukuk ve adaletin gerçekleşmesi için mücadele etmeniz daha doğru olur diye düşünüyorum.

  • askın01 Eylül 2015 19:32

    rüşvetçi, torpilci yandaş hakim savcıdan hayır gelmez. zebanilerin kucağından inmeyesiniz emi.

  • askın01 Eylül 2015 19:31

    mahvetti ülkeyi, biz de akp iyidir sanıyorduk

  • Ali kiran bas kesenlere izin verilmemesi guze...01 Eylül 2015 19:19

    Metin feyziogluna selam olsun, haddini ogretenlere de tesekurler. O gun sen kendini bi halt sanmistin ama artik yoksun kepce!

  • VATANDAŞ01 Eylül 2015 15:52

    şu üstteki tabloya bakınca, ülkem için pek umutlu olamıyorum malesef... ülkeyi içine düşürdüğünüz şu hale bakın da kendinizle gurur duyun... yazıklar olsun.....

  • seçmen01 Eylül 2015 15:17

    bağımsızlığı sorgulanan bir kurumun başkanından AKP nin hoşuna gidecek bir açıklama... belli ki yargıtay da Anayasa mahkemesini önünde engel olarak görüyor....

  • YURTTAŞ01 Eylül 2015 15:12

    gelinen noktada yargı bağımsızlığını yitirmiştir, anayasa yı önünde engel olarak gören bir cumhurbaşkanının olduğu bir ülkede yargının bağımsızlığından sözedilemez... bu konuşma da bunun neticesidir....

  • erman01 Eylül 2015 15:03

    Yargı AKP'nin denetimine girdi ve ona uydu. Yargı bağımsızlığı diye bir şey kalmadı.Allah rahmet eylesin. Ülkenin tüm kurumlarını yandaş yapan AKP yargıyı da yandaş yaptı

  • ibo 01 Eylül 2015 13:36

    yargı sucsuz insanlarla uğraşır ben öyle görüyorum

  • Evrensel hukuk isteruz01 Eylül 2015 12:29

    Bundan sonra Türkiyedeki tüm davalara avrupa insan hakları mahkeme si baksın en azından bağımsız karar vereceklerdir bu konuda referandum yapalım kimsenin güveni kalmadı

  • merak ettim.01 Eylül 2015 12:28

    devlet kurumları kimin için çalışıyor onu bende bu sefer sorgulama gereği duydum. gerçektende ülke refahı çıkarları için mi bu adımlar yoksa, kişisel hesaplaşmalar için mi ? ...

  • musa01 Eylül 2015 12:07

    he ya he... akp yargısı başkanı.