BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemŞirketlerin borçları nasıl kapanacak?----

Şirketlerin borçları nasıl kapanacak?

Şirketlerin borçları nasıl kapanacak?
25 Mayıs 2015 - 07:39 www.finansgundem.com

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak 1500 lira asgari ücretin bir hesabı olduğunu ifade etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, seçim beyannamesinde bin 500 lira olarak açıkladıkları asgari ücretin hesabını en iyi şekilde yaptıklarını belirterek, “İşadamlarımız rahat olsun asgari ücretle işadamlarını vurmayız” dedi.

CHP’nin ekonomi kurmaylarından Öztrak, dışarıdan paranın gelmekte nazlı davrandığı, risk iştahının giderek azaldığı bir dönemde olunduğunu belirterek, gümrüklerden serbest şekilde nakit para getirilmesinin Türkiye’ye zarar vereceğini söyledi.

CHP Tekirdağ Milletvekili Öztrak, Dünya’nın sorularını yanıtladı.

Türk Lirası çok ciddi şekilde yeniden değer kaybedebilir

►Dolar baskılanmasa kendi haline bırakılsa 3.40 olurdu diyenler var. Katılıyor musunuz?


Merkez Bankası enflasyonu düşürme konusunda değerli TL’nin üzerine aşırı yaslandı. Aşırı değerli TL aslında sürdürülebilir bir durum değildir ya ödemeler dengesinde sorun çıkarır ya da finansmanda sorun çıkarır. Nitekim Türkiye’de ödemeler dengesi patladı, böyle olunca da Türkiye tedbir almak zorunda kaldı ama dışarıdaki bu sermaye girişi devam ettikçe bunu çok büyük problem olarak görmedi. Ne zaman ki risk alma iştahı azaldı o noktadan itibaren TL, dolar karşısında değer kaybetmeye başladı ve en fazla değer kaybeden paralardan biri oldu. Bu kadar hızlı değer kaybetmesinin arkasında ne var diye sorarsanız. Birincisi 2009 yılında çıkarılan bir kararname ile şirketlerin dövizle borçlanmasının döviz geliri elde etmese dahi önü açıldı. 2013 yılına geldiğimizde ise dışarıda para kesilince TL dolar karşısında değer kaybetmeye başladı. Bize benzeyen ekonomiler yüzde 3.5-4 değer kaybederken bizde yüzde 13.5 değer kaybetti. Şimdi geldiğimiz noktada baktığımızda yabancı değerlendirme kuruluşları tarafından Türk şirketleri dolarla ya da dövizle en fazla borçlanan şirketler olarak ilan edildi. Nitekim 2008 yılında yaklaşık 70 milyar dolar olan şirketlerin net döviz borcu, 2014 yılının sonunda 180 milyar dolara geldi. Türkiye’nin böyle bir açığı taşıması çok zor bu da yetmezmiş gibi anayasal olarak görevi kurumların uyum içinde çalışmasını sağlamak olan Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası ile kavgaya tutuştu. Bunu da Merkez Bankası’nın doların aşırı dalgalanması karşısında elindeki silahları kullanma kabiliyetini sorgulanır hale getirdi. Açık söylüyorum şu anda TL’nin arkasında hiçbir destek yok her an Türk Lirası çok ciddi bir şekilde yeniden değer kaybedebilir.

►Şirket borçları nasıl kapanacak?

Bu döviz açık pozisyonları bir şekilde kapanmak zorunda. Bunu kapatabilmek için de ekonominin büyümesi, dövizdeki dalgalanmanın durması lazım. Şimdi Cumhurbaşkanı çıkmış ben bütün bunları başkanlık sistemi ile çözerim gibi hiç ilgisi alakası olmayan bir şey söylüyor. Bugün dünyanın insani gelişmişlikteki ilk 20 ülkesinden 16’sı parlamenter demokrasi, ikisi başkanlık sistemi, bir tanesi yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Buna karşılık en kötü durumdaki 20 ülkenin 15’inde başkanlık, 4’ünde yarı başkanlık, bir tanesinde parlamenter sistem var. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi istikrara mı, istikrarsızlığa mı götüreceğini bu açık seçik ortaya koyuyor. Hele hele onların söylediği Türk tipi başkanlık sistemi ekonomide istikrarsızlığı daha fazla artıracaktır. Çünkü zaten çok kötü durumda olan hukuk devletini daha da kötüleştirecektir.

Türkiye'de iç talebi bir şekilde canlandıracağız

►Bin 500 lira asgari ücret vaat ettiniz. İktidardan eleştiriler geldi, bu arada artan maliyetin işverene bineceği konusunda iş dünyasının tedirginliği var. Bunu nasıl vereceksiniz?
Bizim verdiğimiz rakamlar bir hesaba kitaba dayanır. Biz birim ücret maliyetinin ne olduğunu, dolar cinsinden birim ücret maliyetinin rekabet bakımından ne kadar önemli olduğunu bilen insanlarız. Türkiye’de iç talebi bir şekilde canlandırmamız lazım. Aksi takdirde yüzde 3’ün altında bir büyümeyle hem iş aleminin borçlarını, hem de ailelerin borçlarını ödemesi güçleşir bu da başka tür bir kriz demektir.

Türkiye yüzde 3’ün altında büyümeye takıldı kaldı. Bin 500 lira asgari ücretin bir hesabı var; asgari ücretten vergiyi kaldıracağız, sosyal güvenlik ödemelerini kolaylaştıracak sıfır faizli kredi gibi bir imkanı da getirirseniz işveren hisselerinin ödemesi kolaylaşır, bin 500 lira asgari ücret sorun olmaktan çıkar. Kimse bize asgari ücretin hesabını, mal maliyetlerine etkisini öğretmeye kalkmasın biz bunları gayet iyi biliriz. İş adamlarımız da rahat olsun biz Türkiye’nin uluslararası arenada yarışma gücünü artırmanın peşindeyken asgari ücretle iş adamlarını vurmayız.

►1.5 lira mazot vaadinizde tartışılıyor? Bunun hesabı nedir?

Mazotun rafineri çıkış fiyatına baksınlar onun üzerine bayii karlarını koysunlar, hatta dönüp yatlara, kamu müteahhitlerine mazotu ne kadara veriyorlar baksınlar, 1.5 liranın nasıl çıktığını görürler. Bunu verebileceğimizi fark ettiler ki Cumhurbaşkanı ‘ey muhalefet mazot desteğini size yedirmem’ dedi. Niye yemiyoruz, diye baktım ‘mazot desteğini ben buldum, 550 milyon lira mazot desteği veriyoruz’ diyor. Bizim yapacağımız operasyon sonunda Türkiye 9.4 milyar liralık bir vergiden vazgeçecek ama başka bir tablo ortaya çıkıyor. Hükümetin ne kadar üreticiden yana olduğunu ortaya koyuyor. Çiftçiden 9.4 milyar lira vergi alacaksınız ona 550 milyon lira mazot desteği vereceksiniz, bu aldatmacadır. Herkes biliyor ki Türkiye’de fatura ile işlem yapılmadığı için çiftçi akaryakıt alırken fatura almıyor, almadığı faturanın vergisi de başka alanlarda kaçak akaryakıt satışlarını canlandırıyor. Bizim uygulamamızda bu da ortadan kalkacak.

2.2 milyon kişiye istihdam, 147 milyar dolarlık katma değer

►Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan Merkez Türkiye Projesi’nde hareket noktanız nedir?
“Merkez Türkiye Projesi” coğrafyamızın, genç nüfusumuzun bize sunduğu büyük fırsatları kullanarak ülkemizin rekabet gücünü ve üretken yatırımları artıracak, gençlerimize nitelikli iş ve istihdam imkanları sunacak, ekonomide verimlilik artışına katkı sağlayacak somut bir projedir. Bu proje aynı zamanda tüm yakın coğrafyamızda barışı, huzuru pekiştirecek, aşı ve işi büyütecek. Proje, 20 yılda toplam 200 milyar dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilecek. Merkez Türkiye’nin inşası için yapılacak yatırımlar, geri bağlantılarla, tüm ekonomide 117 milyar dolarlık bir yatırımı daha tetikleyecek. Proje kapsamında kurulacak ‘Mega Şehir’ doğrudan ve dolaylı katkılarla, 2035 itibariyle, yaklaşık 2 milyon 200 bin vatandaşımıza iş ve istihdam, ekonomiye ise yıllık 147 milyar dolarlık katma değer sunacak.
 
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)