BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemFikri Işık'tan şok açıklama----

Fikri Işık'tan şok açıklama

Fikri Işık'tan şok açıklama
18 Aralık 2014 - 21:50 www.finansgundem.com

Fikri Işık: "Balyoz davasında, diğer davalarda amirinden değil de abisinden talimat alarak yanlış rapor verenleri kovduk TÜBİTAK'tan"

TBMM Genel Kurulu'nda, Sağlık Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bağlı  kuruluşların 2015 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Işık, 2023 hedefinin, araştırmacı sayısını 300 bine çıkarmak olduğunu söyledi.

Türkiye'de şu anda ekonomide 2002'de aldıkları hiçbir değeri geriye götürmediklerini, Türkiye'yi büyüttüklerini belirten Işık, "İnşallah, Türkiye'yi büyüterek 2023'de dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına sokacağız" dedi.

Işık, Türkiye'nin, kendi haberleşme uydusunu da yapan dünyadaki 10 ülkeden biri olacağını bildirdi.

TÜBİTAK'ın Gebze arazisinde bir talandan bahsedildiğini anımsatan Işık, "TÜBİTAK'ta hiçbir şekilde ranta, talana müsaade etmeyiz. Bizim TÜBİTAK'ta bu paralel yapıyla ilgili her attığımız adımda karşımıza böyle bir şey geliyor" diye konuştu.

Işık, muhalefetten atılan laflara karşılık, "O sahte raporları Balyoz davasında, diğer davalarda amirinden değil de abisinden talimat alarak yanlış rapor verenleri kovduk TÜBİTAK'tan, attık onları" karşılığını verdi.

TÜBİTAK Gebze'de 4 bin 500 kişi değil 2 bin 500 kişi çalıştığını belirten Işık, şunları ifade etti:

"TÜBİTAK'ın kenarından bir yol geçti. Fiilen TÜBİTAK arazisinin dışında kalan bir alanda Gebze Belediyemiz bizden talepte bulundu, TÜBİTAK'ın alanının dışında kaldı. Şu anda hiçbir şekilde bir yeşillik özelliği kaybolmayacak. Bir tek ağaç kesilmemek şartıyla TÜBİTAK Bilim Kurulu bu arazinin belediyeye devredilmesine razı oldu. Buradan açık söylüyorum, eğer oradan bir ağaç kesilirse ve yeşil alan olma özelliği kalkarsa o zaman ben de sizinle beraber o gerekeni yapacağım.

Hayvanat bahçesinden gelen önce TÜBİTAK Başkanı'ydı, çok şükür TÜBİTAK Başkanı biliniyor, o tutmadı. Sonra, başkan yardımcısı, merkez müdürü, şimdi en son bir ULAKBİM'in Müdür Yardımcılığı'na kadar indiler. Nedir bu arkadaşımızın özelliği? İki yıl hayvanat bahçesi şube müdürlüğü yapmak, 20 yıl da şu anda çalıştığı alanda dergicilik yapmak. Bir insana bu kadar büyük haksızlık yapılabilir mi? Allah'tan korkar insan. Ben de siyasetten geldim. Bir partide ilçe başkan yardımcısı olmak ayıp mı? Bu arkadaşımız, İTÜ Metalürji Mühendisliği Bölümü mezunu, özel sektör tecrübesi bulunan arkadaşımız. Bu kadar siyasete hor bakmayın, siyaset hepimize lazım." 

Açıkça montaj
Geçen günlerde  yaptığı "hırsızlıkla" ilgili bir konuşmanın gündeme getirildiğini anımsatan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Konuştuğum cümleyi yüce Meclisimizin huzurunda aynen okuyorum: 'Yol ile yolsuzluk bir arada olmaz. Bir yerde yolsuzluk yapılıyorsa yola kaynak bulamazsınız, yol yapmaya para kalmaz, bütün kaynaklar yolsuzluğa gider, Eğer bir yerde yol varsa demek ki kaynaklar yolsuzluğa değil yola gidiyordur. AK Parti hükümetleri döneminde 17 bin 500 kilometrelik duble yol yapıldı, tüm partiler biliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan duble yol 6 bin 100 kilometre. Neredeyse yüz yıllık bir dönemde. 6 bin 100 kilometre duble yol yapan ülke 12 yılda 17 bin 500 kilometre yol yaptıysa, demek ki yol var, yolsuzluk yok. Bazıları, ufak tefek hırsızlıkları falan yolsuzluk diye büyütüp şey yapmaya çalışıyor. Ona da karşıyız, onunla ilgili de her türlü mücadeleyi veriyoruz. Önümüzdeki dönemde, inşallah yolsuzluklarla mücadelede çok daha etkin tedbirleri yürürlüğe koyacağız.' Bugün de bu konuşmanın altına imzayı atıyorum, aynen, aynı kanaatteyim.

Şu hissetmek meselesi. Evet, Recep Tayyip Erdoğan'ı çok yakından tanıyan, birlikte çalışmış bir arkadaşı olarak ilk bunu hissettiğimde 'Bu açık bir montaj' dedim ve ondan sonra TÜBİTAK raporu bunun açık montaj olduğunu gösterdi. O günden bugüne kadar 'Bu video montaj değildir' diyen bir tek rapor yazılmadı, yazılamadı çünkü açıkça montaj. Bir tane dünyanın bilimsel kurumundan bunun montaj olmadığına dair bir belgeyi getirseydiniz, önümüze koysaydınız da biz de mahcup olsaydık, yüzümüz kızarsaydı. Yok ortada hala, olamaz çünkü açıkça montaj. Efendim, Adli Tıp Kurumu bizi yalanlamış... Hayır, Adli Tıp Kurumu'nun bizim yaptığımız forensik analizle hiç uzaktan yakından alakalı bir cümlesi yok?"

AK Parti olarak yolsuzluklara karşı olduklarını ve yolsuzluklara yönelik büyük mücadele verdiklerini vurgulayan Işık, "Eğer bir kişi yolsuzluğa bulaştıysa onu hem lanetleriz hem de hukuk önünde gerekli cezayı alması için her türlü çalışmayı yaparız. TBMM Soruşturma Komisyonu kurdu. Eğer milletvekillerimizin kanaati, bu Komisyonda arkadaşlarımızın suçlu olduğuna yönelik bir kanaat olursa Yüce Divan'a gönderir. Bu süreç tamamlandı mı? Tamamlanmadı.  Peki, bu süreç tamamlanmadan sanki her şey olmuş bitmiş gibi sunmanın hakla, hakkaniyetle, hukukla, insanlıkla uzaktan yakından alakası var mı?" diye konuştu.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ispat ger20 Ocak 2015 06:49

    sayın bakanın iddiaları ispatlanmalıdır. ispatsız suçlama olmaz. öte yandan "montaj olduğunu hissediyorum" dediği ses kayıtları için, adli tıp tarafından "gerçektir" raporu verildi. bu konuda ne hissediyor acaba?