BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErdoğan: Salon sosyeteleriyle bu ülke yönetilmez----

Erdoğan: Salon sosyeteleriyle bu ülke yönetilmez

Erdoğan: Salon sosyeteleriyle bu ülke yönetilmez
17 Temmuz 2014 - 20:32 www.finansgundem.com

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Tekirdağ'da verdiği mitingde muhalefete yüklendi

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Tekirdağ'daki konuşmasında yine anamuhalefet partisi CHP 'ye yüklendi. Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin geçmişine şöyle baktığımızda göreceğiniz bir şey vardır, o da sürekli olarak nerede özgürlük kısıtlandıysa arkasında CHP vardır, hep böyle olmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki mitingde yaptığı konuşmada, Tekirdağlılara aşkları, sevdaları ve ahde vefalarından dolayı bir kez daha sonsuz şükranlarını sunduğunu belirterek, Ramazan-ı Şerif'in Tekirdağ'da hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.  Kronolojik serüvenlerini anlatmak istediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: 

"3 Kasım 2002'de Tekirdağ'da sandığa gittik. Belki o zaman biz kendimizi sizlere iyi anlatamamıştık. Oy oranı o zaman sadece yüzde 17 çıktı. Ama Tekirdağ sonradan bizi daha iyi tanıdı. Bizim ne yapmak istediğimizi gördü. 2007'de oy oranımız burada yüzde 29'a çıktı. Orada da durmadı. 2011'de oy oranımız yüzde 36 oldu. 30 Mart'ta Tekirdağ, Büyükşehir Belediyesi'nde bizleri tercih etmedi ama yüzde 37 ile oy oranını en yükseğe çıkardı. Görünen o ki, Tekirdağ adım adım AK Parti'ye yaklaşıyor." 
Başbakan Erdoğan, 12 yıl boyunca hiçbir ilde, hiçbir ilçede, hiçbir köyde hizmet üretirken oy oranlarına bakmadıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle devam ettirdi: 
"Burası bize ne kadar oy vermiş, ne kadar vermemiş böyle bir değerlendirmeye asla gitmedik. 81 vilayetin tamamına aynı nazarla baktık. 77 milyon aziz vatandaşımızın her birine aynı nazarla baktık. Nerede yatırıma ihtiyaç varsa oraya koştuk. Tekirdağ bunu yaşadı yaşıyor. Takdir eder veya etmez, bizim için önemli değil. Çünkü bu topraklara hizmet etmek, bu toprakların insanına hizmet etmek bizim asli görevimiz. Nerede eser ihtiyacı varsa oraya ulaştık. Nerede hizmete ihtiyaç varsa biz orada olduk. İşte Tekirdağ bunun en güzel örneğidir."
3 Kasım seçimlerinde Tekirdağ'da ikinci parti olduklarını ama hiç aldırış etmediklerini anlatan Erdoğan, "Tekirdağ'a tarihinde görmediği yatırım, eser ve hizmetleri kazandırdık. 2007 seçimlerinde, 2011 seçimlerinde yine ikinci parti olduk yine aldırış etmedik. Tekirdağ'a hizmet etmeyi sürdürdük. Çünkü biz Türkiye partisiyiz. Biz bizi sevsin ya da sevmesin, bize oy versin ya da vermesin herkesin, 77 milyonun hizmetkarıyız" diye konuştu. 

'BİZ 81 VİLAYETİN HEPSİNDE VARIZ '
Başbakan Erdoğan, "Biz 81 vilayetin her birinde varız. Ya birinci parti olarak varız, ya ikinci parti olarak varız" dedi. 780 bin kilometrekarenin tamamında eserleriyle, hizmet ve yatırımlarıyla var olduklarını dile getiren Erdoğan, "1994 yılında İstanbul halkı bu kardeşinizi tercih etti. Büyükşehir belediye başkanlığı makamına getirdi. Daha seçimi kazanır kazanmaz belli çevreler, belli medya kuruluşları hakkımda kara propagandaya başladılar. Ne dediler? 'Yaşam tarzlarına müdahale edecek' dediler. Ne dediler? 'Yasaklayacak, kısıtlayacak' dediler. 4.5 yıl o makamda bulundum hiçbir özgürlüğü kısıtlamadım, hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedim. Tam tersine bize oy verenler kadar vermeyenlerin de yaşam tarzlarını, özgürlüklerini savunduk." dedi.

Erdoğan, 12 yıl önce iktidara geldiklerinde, başbakan olduğunda da yine aynı şeyi söylediklerini anlatarak, "12 yıl boyunca hiç kimsenin yaşam tarzına karışmadık. İşte buyurun Tekirdağ bunu yaşıyor. Tekirdağ bunun şahidi. Başörtülü, başı açık hepsi bizim vatandaşımız, kardeşimiz. Tam tersine 12 yıl boyunca Türkiye'de her alanda özgürlükleri genişleten, demokratik adımları cesaretle atan bir iktidar olduk. Bakın bize 'yasakçı' diyenler, 'otoriter' diyenler, 'yaşam tarzımıza müdahale edecek' diyenler, 12 yıl boyunca verdiğimiz demokrasi ve özgürlük mücadelesinin hep karşısında durdular. Yalnız şu anda maskeleri tek tek düşüyor." diye konuştu.

Geçen hafta cuma günü İstanbul'da cumhurbaşkanlığı ile alakalı vizyon belgesini açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Toplumun her kesiminden çok değerli insanlar vardı. Yaklaşık 4 bin kişi o programa katıldı. Toplantıya tanınmış değerli sanatçılar da geldi. Toplantı bitti, bu sanatçılara karşı bir linç kampanyası başlatıldı. 'Vay efendim siz o toplantıya nasıl katılırsınız'. Bunlar güya özgürlükçü, güya demokrat. Ama özgürlük anlayışları da demokrasi anlayışları da sadece kendilerini, kendi mahallerini kapsıyor. Başkasına özgürlük yok, başkasına demokrasi yok. Ya bunlar sanatçı be. Sanatçı senin düşündüğün gibi düşünmeye mecbur mu? Yani Kılıçdaroğlu 'nun davetine giderse 'ya ya ya şa şa şa', Başbakan'ın davetine giderse 'yuh', böyle bir şey olabilir mi?" 

HOPA'DA YAPILAN SALDIRI
"Bakın bunlar kendileri gibi düşünmeyenleri bir kaşık suda boğarlar" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Bunlar özgürlük düşmanıdır. Bunlar demokrasi düşmanıdır. Bunlar geçmişlerinden itibaren hiçbir zaman özgürlüğün yanında yer almadılar. Bakınız, bu ülkenin geçmişine şöyle baktığımızda göreceğiniz bir şey vardır, o da sürekli olarak nerede özgürlük kısıtlandıysa arkasında CHP vardır, hep böyle olmuştur. Maalesef bunların mesleği bu, işi bu. Önceki gün Artvin Hopa'da alçakça bir saldırı yapıldı. Belki duydunuz. Bir uluslararası yardım kuruluşu Artvin Hopa'da yetimlere iftar vermek istiyor. Orada vandallar toplanıyor, bu yardım kuruluşuna saldırıyor. CHP'li bazı milletvekilleri de bu alçakça saldırıyı destekliyor. Pensilvanya medyası aynı şekilde bu alçakça saldırının arkasında duruyor. Niye? Çünkü farklı olana tahammülleri yok." 
Erdoğan, Hopa'da kendisinin yaptığı mitingin ardından otobüslerinin taşlandığını ifade ederek, "Ve öndeyim, otobüsün ön camı parçalandı. Allah bizleri tabii korudu ve koruma görevlim arka kapıdan düştü, haftalarca yoğun bakımda kaldı. Bunlar böyle, bunlar vandal ve onları gitti bu Kılıçdaroğlu tebrik etti biliyor musunuz? Böyle bir adam bu, böyle bir adam. Kendilerinden başkasına hayat hakkı, özgürlük tanımazlar. Bunların siyaseti sadece ve sadece korkutma siyaseti, kutuplaştırma siyasetidir." dedi.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki partinin var olduğunun bilindiğini belirten Erdoğan, "Birinci parti biziz. Bir diğer parti de malum, silahların desteğinde hareket eden bir parti o. Söylememe gerek var mı? Silahlar olmasa aldığı oyların yarısını bile zor alır. Ne diyor? 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz'. Hadi canım sende. Benim Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma sen bugüne kadar ne verdin ya? Ne desteği verdin, ne yardımı verdin? Ama AK Parti onlara bugüne kadar görmedikleri destekleri verdi. Güneydoğu bizimle ayağa kalktı. Şu anda Güneydoğu'da neredeyse havaalanı olmayan ilimiz yok. Hakkari, şu anda bütün engellemelere rağmen o havaalanını da yapıyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, "Hakkari'ye havaalanı ne gerek?" diyenler olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: 
"Orası Türkiye Cumhuriyeti'nin vatan toprakları, orada da bunu yapacağız. İsteseler de yapacağız, istemeseler de yapacağız. 780 bin kilometrekarelik bu vatan toprakları muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacak. Kardeşlerim, işte bunu gerçekleştirecek olan kadro bizim kadro. Bunlarda eser üretmek diye bir şey yok. Ben sürekli söylüyorum; ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli ya Sivas'tan ötesi Türkiye değil mi? Oralara niye gitmiyorsunuz? Gidemezler."

'SALON SOSYETELERİYLE BU ÜLKE YÖNETİLMEZ'
CHP'nin yıllarca millete tepeden baktığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar da gurur var, kibir var. Zaten onunla ayakta duruyorlar. Dikkat edin, bunlar kaymak takımın partisidir. Masumların, mağdurların, mazlumların değil. Kendilerine oy vermeyenlere, hakaret ederler. Hatırlıyorsunuz değil mi, ne diyorlar? 'Bidon kafalı' dediler, 'göbeğini kaşıyan adam' dediler, 'koyun sürüsü' dediler, 'makarnacı', 'kömürcü' dediler. Yıllardır bunu söyleyen CHP, şimdi çıkmış seçmenine ne diyor, kendi arkadaşlarına ne diyor? 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyor. Kürsüye de vuruyor ha. 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyor. CHP, kendi seçmenine koyun muamelesi yapıyor. Hiç kimseye danışmadan, istişare etmeden, tepeden inme bir şekilde, dayatma bir aday çıkardılar. 'İşte aday bu, gidip buna oy vereceksiniz' dediler. 'Oy vermeyeceğiz' diyenlere de kaba bir dille, 'tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz'... Benim CHP'li kardeşim, inşallah 10 Ağustos'ta bu dayatmaya, bu kaba üsluba sandıkta gereken cevabı verecektir. Ben buna inanıyorum. Salon sosyeteleriyle bu ülke yönetilmez. Toprağı eşeleye eşeleye, o nasırlı ellerle, el ele, omuz omuza yürüyenlerle biz ayağa kaldırdık Türkiye'yi. Biz milletin içinden çıktık. Onun için de hamdolsun 12 yıl, 8 seçim hepsinde büyüyerek geldik. Niye? Milletimiz bizi iyi takdir etti. Milletimiz bizi layık olduğu yere taşıdı. İnşallah cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de içinden biri olarak, Erdoğan evladını oraya taşıyacaktır, ben buna inanıyorum. MHP'li kardeşim de bunu yapacaktır, ben buna inanıyorum."
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)