Samim Saner’den gıda bombaları

6 / 8

---

BİZİM DERNEK OLARAK TAVSİYEMİZ…

-Sokak sütü tartışmasıyla ilgili yorumunuz nedir? Siz dernek olarak vatandaşa öneriyor musunuz?

Samim Saner: Nisan 2017 de yayınlanan tebliği ile birlikte ülkemizde ilk kez çiğ sütün tüketiciye doğrudan satışına yönelik kural ve kriterler belirlendi. Buna göre;

*Sadece yetkili kurumdan izin almış süt üreten hayvancılık işletmeleri ürettikleri çiğ sütü arz edebilecek.

*Son tüketiciye arz edilecek olan inek veya manda sütünün bruselloz ve sığır tüberkülozundan ari; koyun veya keçi sütü ise brusellozdan ari sertifikalarına sahip işletmelerden gelmesi gerekiyor.

*Çiğ sütün, sağımdan hemen sonra 4 °C’nin altındaki sıcaklıklara soğutulup, nakil sırasındaki sıcaklığının da 4 °C’yi geçmemesi gerekiyor.

*Son tüketiciye sunulacak çiğ süte işleme, bileşen ekleme, farklı hayvan türlerine ait sütlerin karıştırılması veya çiğ sütte değişikliğe neden olabilecek herhangi bir işlem uygulanmasına izin verilmiyor.

*Çiğ sütün tüketiciye sağımdan itibaren 24 saat içerisinde ulaştırılması gerekiyor. Farklı sağım zamanları olan çiğ sütlerde ise ilk sağım zamanı esas alınıyor.

*Çiğ sütün ilk sağım saatinden itibaren 48 saati geçemeyecek şekilde tüketilmesi gerekiyor.

*Hazır ambalajlı çiğ sütlerin ambalajı en az 1 litrelik ve tek kullanımlık olacak, etiketlerinde ise “ÇİĞ SÜT”, “24 SAAT İÇİNDE KULLANILMALIDIR”,“KULLANMADAN ÖNCE KAYNATINIZ”,”0°C ila 4°C’de BUZDOLABINDA MUHAFAZA EDİNİZ” bilgileri yer alacak.

Üretim koşulları ve satış kriterlerinin belirlenmiş olması iyi bir uygulama gibi görünse de halen var olan çiğ sütün hijyenik durumunu, hayvan hastalıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Henüz direkt tüketiciye satılacak özellikte süte erişim oldukça problemli. Kapı kapı satılan süt ise yasal değildi, hala yasal değil. Biz dernek olarak, mevcut koşullarda uygulamanın henüz erken olduğunu düşünerek, tüketicilerimize pastörize veya sterilize süt tüketmelerini tavsiye ediyoruz.