Ana SayfaBankacılıkBanka raporu 2017---

Banka raporu 2017

3 / 22
Banka raporu 2017
06 Temmuz 2017 - 13:07 www.finansgundem.com

Bu madalyonun ön yüzü... Arka tarafta ise Türkiye'nin yıllardır mustarip olduğu tasarruf sorunu var -bankalar açısından mevduat sorunu- ve bu KGF ile birlikte zirveye çıktı. Bankalardaki mevduat yılın ilk dört ayında neredeyse hiç büyümedi ve ancak mayıs ayında bir miktar toparlanarak yüzde 2'lik artış sağladı. Ancak döviz mevduatlarında (DTH) durum hiç de böyle değil. Mevduat sahipleri ilk beş ayda DTH'lara yöneldi. Mevduat artışının azalması, kredi verme yarışı içinde olan bankaları mevduat savaşının içine soktu. Öyle ki haziran ayında münferit vakalarda olsa da mevduat faizleri yüzde 14,5'ların üzerine çıktı. Üstelik sektörün müzmin hastalığı kısa vadeli mevduat/uzun-vadeli kredi oranı bozulmuş değil aksine aynen devam ediyor. Bu durum bankaları iki koldan sıkıştırmaya başladı. İlki mevduat faizlerinde yaşanan artışın kredi faizlerine yansıması hızlı olmadığı için marjlarda ya-şanan daralma, ikincisi ise kredi/mevduat oranının beş ay içinde yüzde 130'dan yüzde 145 seviyelerine ulaşması. Bu rakam biraz tartışmalı zira hesaplamalar içinde kredi veren ancak mevduat toplamayan yatırım bankaları da yer alıyor. Üstelik kurdaki yükseliş nedeniyle TL'den DTH'ye geçişin etkisi de bu rakamın içinde. TL ve DTH mevduatlara göre hesaplama yapıldığı zaman kredi/mevduat oranının yüzde 114'ten yüzde 116'ya çıktığı görülüyor. Analistlerin ortak görüşü kredi/mevduat oranının yüzde 120'ler civarında olduğu yönünde.

Her iki durumda da sektör köşeye sıkışmış durumda çünkü fonlama sorunu artık bankaların sırtım duvara dayadı. Bankalar aldıkları sendikasyon kredilerini döviz cinsi olduğundan kur riski alarak TL kredisi vermek durumunda olduğu için bu yöntem yaraya merhem olmuyor. Sektör bir süredir bilanço içindeki vade uyuşmazlığını (kısa vadeli mevduat/uzun vadeli kredi) SWAP'lar ile çözüyor. Yani elindeki dövizi yurtdışında belirli anlaşmalarla TL'ye çevirerek kredi kullandırıyor. Ancak SWAP işlemleri kendi içinde önemli bir risk barındırıyor -ki o da hemen hemen hepsinin bir aylık vadelerde olması. Anlaşmalar her ay yenilenmek durumunda. Kurun hareketliliği düşünüldüğünde ve SWAP işlemlerinin sadece kredileri değil, bankanın bütün dış ticaret işlemlerini de kapsadığı düşünül-düğünde alınan riskin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Şu anda bankalarda yaklaşık 50 milyar liranın üzerinde bilanço içi açık olduğu tahmin ediliyor. Tahmin ediliyor zira bankalar taşıdıkları SWAP miktarını, işlem çeşidini ve bu işlemlerden edilen kar/zararı açıklamıyor, bilançosunda ayrı bir kalem olarak göstermiyor. Üstelik bankaların yapabileceği SWAP işlemleri BDDK tarafından sınırlandırılmış durumda. Zaten özel bankaların KGF kredilerinde frene basmalarında-ki bir nedenin de SWAP limitlerine dayanmaları olduğu tahmin ediliyor.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster