Dursun Ali Yaz [email protected] Dursun Ali Yaz

Sürdürülebilirlik raporlamasının sağladığı faydalar

19 Şubat 2015, 10:44 ---

Sürdürülebilirlik ilkelerini ‘stratejik eylem planı’ haline getiren şirketlerin yolculuğu; operasyonlar, raporlaması ve denetimi gibi üç temel aşama ile tamamlanmaktadır. Sürdürülebilirlik felsfesine inanan bir şirket, öncelikle temel stratejilerini tespit etmelidir. Ardından ortaya koyduğu plan dahilinde gerekli çalışmaları yapmalıdır.

Son olarak, sürdürülebilirlik kapsamında yapılan tüm çalışmalar raporlanıp ve dış denetime sunulmalıdır. Elbetteki bu yolculuk şimdilik bazı istisnai durumlar dışında isteğe bağlıdır.

Bu serbestliğe rağmen, sürdürülebilirlik raporu yazan kurum ve kuruluşların kazanımları genel hatlarıyla aşağıda listelenmiştir.

1.) Maddi tasarruf

Sürdürülebilirlik ilkelerine yaslanan iş modelleri, gerek üretim gerekse operasyon maliyetlerinde önemli derecede azalma sağlıyor. En ağır yatırım grubuna giren çevresel maliyetlerin yüzde 90’nı, sadece 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde geri kazanılmaktadır.

2.) Sürekli büyüme

Üretilen mamul maliyetlerinin düşmesiyle rahatlayan firmalar, fiyatlamalarda daha geniş bir marja sahip olarak, geniş müşteri kitlesine hitap edebiliyorlar.

3.) Müşteri sizi bulsun

Wal-Mart gibi global şirketler veya ülkemizde bu konuya duyarlı pek çok şirket mal veya hizmet satın alacakları tedarikçilerinden sürdürülebilirlik ilkelerine uymalarını istemekte, denetlemekte hatta yazılı taahhüt aldıklarını raporlarında ifade etmektedirler.

Başka bir ifadeyle hareket planını bu ilkeler ışığında belirlemek, küresel şirketlerin tedarik zincirine girebilmek için zorunluluk haline gelmiştir.

4.) İnovasyonu tetiklemek

Üretim maliyetlerini düşürmek veya operasyon harcamalarını azaltmak için iş süreçlerine yenilik getirmek zorundasınız. Geleneksel yönetim modelleri yanında özgün fikirlere sıcak bakan bu anlayış, icat çıkarmayı hem seviyor hem destekliyor. Bu sayede sıradışı hareket planıyla farkınız ortaya çıkıyor. Örneğin, ülkemizdeki toplam patent başvurusunun yarısı, Arçelik tarafından yapılmaktadır.

5.) Aidiyet duygusu pekişiyor

Bir şirketin topluma değer katması, insanlığın sorunlarına çözüm veya katkı sunması çalışanlarını gururlandırıyor. Aile ve arkadaş çevresinde daha saygın konuma taşıyor. Bunu gören çalışanların şirketine olan bağlılığı ve çalışma azmi artarak, verimliliği yükseltiyor.

6.) Toplumsal kaliteyi artırıyor

Çalışanların özlük hakları yanında, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının önemsenmesi ‘sürdürülebilirlik çalışmaları’ kapsamına girmektedir. Bu sebeple, tüm çalışanların kişisel eğitimlerini dikkate almak zorunda olan şirketler, bir yandan personelini donanımlı hale getirirken, farkında olmadan yaşadığı topluma değer katan ve çevresine rol model bireylerin artmasını sağlayarak, toplumsal kaliyete ve iç barışa destek oluyor.

7.) Yeni pazarlara girebilmek

Küresel bir köy denen günümüz dünyasında, tüketicilerin kayda değer bir kısmı insana, doğaya yani tüm canlılara değer veren ürünleri tüketmek istiyor. Marka bağımlılığı ve fiyat ise daha sonra geliyor.

Dolayısıyla sürdürülebilirlik anlayışını ortaya koyan ve bağımsız kurullar eliyle denetleten şirketlerin farklı ülkelere açılması için pazarlama yapmasına gerek bile kalmıyor.

8.) Piyasalar ve şirketler birbirlerini kontrol ediyor

Sürdürülebilirlik raporları; paydaşlar, rakipler, bürokratlar ve başka ülkelerdeki sektör temsilcileri tarafından düzenli şekilde takip ediliyor. Rapor yayımlayan şirketlerin CEO’larından orta düzey yönetcilerine kadar tüm kadro birbirini kontrol ederek geçmiş performansını karşılaştıryor ve ayrıca gelecekteki hedeflerini belirleyerek piyasaların olumlu yönde değişmesinde sinerji yaratıyor.

9.) Finans kaynaklarına ucuz ve kolay erişim

Sürdürülebilirlik raporlarını düzenli olarak yayımlayan ve dış denetime tabi tutan şirketler, yerel ve evrensel düzeyde öncü konuma geçiyor. Bu özellik; uygun vade ve oranlarda finansmana erişim önceliği sunuyor.

Bunun yanısıra çevresel risk taşıyan yatırımların kredi bulması zorlaşırken, çevreye duyarlı yatırımların finansmanı kolay ve ucuz hale gelmektedir.

10.) Uluslararası düzeyde itibar artışı

Dünyadaki en büyük 100 ekonomik birimden 51’nin devletler değil, şirketler olması gerçeğinden hareketle, her geçen gün artarak genişleyen regülasyonlar, öncü şirketleri, bu ilkelere daha duyarlı olmaya itmektedir.

Örneğin; Avrupa Parlementosu Nisan 2014’te yeni bir ‘Direktif’ yayımlayarak, ‘Beş yüz kişiden fazla çalışanı olup ‘kamu yararına’ faaliyet gösteren firmaların; çevresel, sosyal ve personel bağlamında yolsuzluk, rüşvet ve insan hakları gibi hususlara yönelik tutumların raporlanmasını istedi.’ Benzer talepler, SEC veya BM tarafından yapılmaktadır.

Görüleceği üzere uluslararası lobilerde, ihalelerde ve ortaklık görüşmelerinde etkin ve aranılan kuruluş olmanın bir yolu da sürdürülebilirlik ilkelerine sarılmaktan geçmektedir.

@DursunAliYaz

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster