Türkiye Finans sorunlu kredileri nasıl çözecek?

Türkiye Finans'ta geçen yıl haziran ayında önemli bir bayrak değişimi yaşandı. Bankada dokuz yıl genel müdür yardımcılığı görevini yürüten Osman Çelik, Genel Müdürlük koltuğuna oturdu. Ve göreve gelir gelmez de önemli değişikliklere imza attı. Öncelikle bankanın organizasyon yapısını değiştiren Çelik, KOBİ, ticari ve kuramsal bankacılığı tek çatı altında topladı. Ayrıca şubelerde bugüne kadar ayrı ekiplerce yürütülen işletme ve bireysel bankacılık hizmetlerini 'Perakende Bankacılık' adı altında bir araya getirdi. Bugüne kadar bankada bulunmayan Tahsilat ve Hukuktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve buna bağlı bir birim de kuran Çelik, sorunlu alacakların tahsilatında başarılı olan hukuk teşvik etmek içinse prim sistemi başlattı.
 
2016'nın da zor bir yıl olacağı tahmininde bulunan Osman Çelik, hedefini "Türkiye Finans'ı 2016 yılına hazırlanmak. Bugün sektör ortalaması olan yüzde 4'lerdeki sorunlu alacaklarımızı 3'lerin altına çekmek" diyerek özetliyor. Genel müdürlük koltuğuna oturalı yedi ay olmasına rağmen basının karşısına neredeyse hiç çıkmayan Çelik, bu kısa sürede banka içinde yaptığı organizasyon değişikliklerini ve 2016 yılında müşterilerine sunacakları yeni hizmet ve ürünleri Para Dergisi'ne açıkladı...
 
2015 yılı Haziran ayında göreve başladınız. O günden bugüne bankada ne tür değişimler yaşandı?
 
İlk üç ay, bankamızda yapısal değişimlerin ön planda olduğu bir dönemdi. Önce organizasyon yapımızı sadeleştirdik. Şubelerde işletme ve bireysel diye iki ayrı ekibimiz vardı; onları 'Perakende Bankacılık' adı altında birleştirdik. Bu operasyondan sonra perakende bankacılık yapan 600 kişilik bir ekibimiz oluştu. Bir başka değişiklik ise, daha önce farklı genel müdür yardımcılarına bağlı olan kuramsal, ticari bankacılık ile KOBİ bankacılığını tek bir genel müdür yardımcılığı altında toplamamız oldu. Bu yapıya da 'Ticari Bankacılık' dedik. Yine bu kapsamda yeni bir iş ailesi kurduk. Tahsilat ve hukuktan sorumlu genel müdür yardımcılığı oluşturduk. 2014 - 2015 yıllarında kurlar, büyümedeki yavaşlama, iki seçim dönemi gibi belirsizlikler, firmaların mali yapılarını bozdu. Burada daha sağlıklı bir risk kontrolü yapabilmek ve daha sağlıklı yönetebilmek adına tahsilatlardan sorumlu yeni bir genel müdür yardımcılığı kadrosu oluşturduk.
 
Mali yapısının bozulduğunu gördüğünüz firmalara ödemede kolaylık sağlıyor musunuz?
 
Erken uyarı sistemimiz sayesinde sorunlu sektörleri, sorunlu müşterileri hızlı biçimde tespit edebiliyoruz. Bu aşamada yeniden yapılandırma yöntemi veya farklı alternatiflerle müşterilerimizin sıkıntısını azaltmayı çok önemsiyoruz. Geçen yıl bankacılık sektörünün gecikmiş alacaklarında yüzde 30'un üzerinde bir artış oldu. Bu 2016 yılında kısmen etkisini sürdürecek gibi görünüyor. Bizim yaptığımız değişiklik, bankaya önümüzdeki dönem için erken önlem alma, erken hazırlanma imkanı yarattı. Bunun olumlu sonuçlarını da almaya başladık. Özellikle son üç ayda tahsilatlarımızda ciddi bir artış söz konusu.
 
Sorunlu alacaklarınızın oranı ne?
 
Sorunlu alacaklarımız, sektör ortalaması civarında yüzde 4'lerde seyrediyor. Ama sinyaller bunun biraz daha yükseleceğini gösterdiği için bahsettiğimiz hazırlığı yaptık. Ayrıca tahsilatların artırılması için çalıştığımız hukuk büroları ile performans modelini benimseyen yeni bir program başlattık. Ellerindeki sorunlu kredilerden yaptıkları tahsilatlar karşılığında onları teşvik etmek için prim ödemeye başladık. Buradaki amacımız ise, bankayı 2016 yılına hazırlamak.
 
Tahsili gecikmiş alacaklarınızı hangi seviyeye indirmeyi hedefliyorsunuz?
 
Hedefimiz bu oranı yüzde 3Terin altına çekmek. Ayrıca bankanın karlılığını olumlu etkilemesi adına, gider optimizasyonu dediğimiz bir çalışma başlattık. Özellikle maliyeti yüksek şubelerimizin kiralarının gözden geçirilmesi, kontratların yenilenmesi yoluyla orada da ciddi bir tasarruf sağladık.
 
Hiç şube kapattınız mı?
 
Hayır, 2015 yılında hiç şube kapatmadık. Ama maliyeti yüksek şubelerin yerini değiştirmek suretiyle karlılığa olumlu katkı sağladık.
 
2016 yılı hedefiniz nedir?
 
2015 yılında aktif büyüklüğe baktığımızda yüzde 15 büyüdük. Kredilerde yüzde 18, mevduatta da yüzde 16 civarında büyüme kaydettik. Ancak unutmayalım ki, bankacılık sektörünün ve bizim 2015 yılındaki bu büyümemizde kur etkisi de var. 2016 yılında ise büyümeler daha reel olacak. Kurlarda ciddi bir hareketlenme beklemiyorum. Sektörün diğer oyuncularının büyüme hedefleri yüzde 15 civarlarında. Bizim hedefimiz de bu doğrultuda. Ayrıca bu yıl yeni ürün ve uygulamaların meyvelerini toplayacağımız bir yıl olacak.
 
Mevduatta rekabet kızıştı. Sizin bu konudaki politikanız nedir?
 
Kredi mevduatımız yüzde 125leri geçti. Bu daha fazla büyütülebilecek bir rakam değil. Biz de 2016 yılında, ana kaynak olarak yurtiçi kaynağı yani TL cinsi mevduatı hedefledik. Çok ihtiyaç duymadıkça yurtdışı borçlanmayı planlamıyoruz. Bunun için de örneğin 'çeyiz hesapları' gibi yeni ürünler çıkararak yeni kaynak oluşturmak gibi farklı çalışmalarımız var. Ayrıca şirketlerin cari hesaplarında da derinleşmek istiyoruz.
 
Suudi ortağınızın da etkisiyle size Körfez bölgesinden danışmaya gelen banka var mı?
 
1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye'ye olan ilgi arttı. İranlı Pasargad'ın dışında iki Katarlı grubun daha arayış içinde olduğunu duyuyoruz. Yine çevre bölgelerden inşaat sektörüne yönelik yatırım iştahı olduğunu biliyoruz. Ben önümüzdeki dönemde Türkiye'ye olan ilginin daha da artacağını düşünüyorum.
 
İran pazarına nasıl bakıyorsunuz?
 
İran önemli bir pazar. Ancak ben bugünden yarına önemli bir gelişme beklemiyorum. Türkiye Finans olarak biz ambargo iyileşmesiyle beraber finansal anlamda ne tür işbirliği kurabiliriz diye bakıyoruz. Şu anda arkadaşlar bu konu üzerinde çalışıyor. Ancak İran'da şube açmak için daha çok erken... Bankaların bir diğer rekabet alanı da mobil bankacılık.
 
2016 yılında bu alanda neler yapacaksınız?
 
Dijital bankacılık odaklandığımız alanlardan biri. Şu anda hem ticari, hem bireysel müşterilerimize daha etkin hizmet verecek şekilde internet bankacılığımızın yazılımını değiştiriyoruz. Yeni uygulamamızı mart ayında devreye alacağız. Ayrıca bugüne kadar sadece firmaların anlık verilerle hisse senedi ve döviz gibi işlemlerini yapabildikleri TFX Target dediğimiz bir platformumuz var. Bu hizmeti bireylere de verebilmek için çalışıyoruz.
 
"SUUDİ YATIRIMCILAR İLK ÖNCE BİZE GELİYOR”
 
Türkiye Finans'ın yüzde 67.03 oranında ortağı olan The National Commercial Bank'ın (NCB) bölge yatırımcıları üzerinde etkili olduğunu söyleyen Osman Çelik, şunları belirtiyor: "NCB, Körfez'in en bilinen kamu sermayeli bankası. Aynı zamanda Körfez'in en büyük bankası. 100 milyar doların üzerinde aktif büyüklüğü var. Dolayısıyla onların know-how'ı bizim için çok önemli. Zaten Körfez'den bir yatırımcı Türkiye'ye geldiğinde ilk önce bizim kapımızı çalıyor. Bizimle piyasalar veya yatırım yapacakları sektörlerle ilgili ön görüşme yaptıktan sonra da değerlendirmelerini yapıyorlar."
 
2017 MART'INDA ÜMRANİYE'YE TAŞINIYOR
 
Türkiye Finans, halen 2000 yılında taşındığı Kartal'daki genel müdürlük binasında faaliyet gösteriyor. Bu binanın personel sayısı ve büyüme potansiyeline yetmediğini söyleyen Genel Müdür Osman Çelik, 2017 Mart ayında taşınmayı planladıkları yeni genel müdürlük binasıyla ilgili şu bilgiyi veriyor:
 
"Halen 25 bin metrekare kapalı alanı olan genel müdürlük binamıza artık sığmıyoruz. Üstelik genel müdürlük birimlerinin bir bölümü Tophane'deki binamızda olmasına rağmen. Hem bu binadaki birimimizi, hem de Tophane'deki birimimizi 2017 Mart ayında Ümraniye'deki merkezimize taşıyacağız. Hem şimdiki hem de yeni yapılan genel müdürlük binaları kendi mülkümüz. Yaklaşık 100 milyon TL'nin üzerinde bir rakama mal olan binamız 60 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Toplamda 40 bin ofis alanı var. Baza katı dışında 28 katlı bir bina." (ESİN ÇETİNEL/PARA DERGİSİ)