Faiz artışı kimleri etkileyecek?

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, Merkez Bankası’nın (MB) ana hedefinin fiyat istikrarı olduğunu belirterek, bankanın faiz artırımının döviz kurundaki dalgalanmayı azaltacağını söyledi.

Milliyet'ten Kadife Şahin'in haberine göre, seçim belirsizliği ortadan kalkana kadar dolar kurunun bugünkü seviyelerinde seyredeceğini ifade eden Leblebici, “Geçen yıl, ekim - kasım aylarında ilk tahminleri yaptığımızda dövizin seviyesi 1.95 ile 2.10 seviyeleri arasında olur demiştim. 2.10’nun üzerinde gitti. Beklemediğimiz bir takım şeyler oldu. Ama ben yine o görüşümde ısrarcı olacağım. Çok ufak bir ayarlamayla döviz kuru 2 ile 2.20 arasında durur” dedi.

Döviz kurunda denge oluşacağını belirten TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, “Matematiksel olarak baktığımızda Türkiye şu anda belirli bir reel getiri veriyor. Diğer ülkelerle kıyaslandığında bu reel getirinin yabancı ve yerli oyuncular için cazip bir getiri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de döviz alma baskısı olacağını çok zannetmiyorum” şeklinde konuştu.

Denge ne vadede oluşur?

Senenin ilk çeyreği böyle geçecek. Çünkü ilk çeyrekte bir sürü belirsizlik var. Belirsizlikler sürdükçe dalgalanma olacak. Ama belirsizliklerin azalmaya başladığı ikinci ve üçüncü çeyrekte 2 ile 2.20’li seviyelere rahat rahat geliriz.

Faiz nasıl olacak?

MB’nin faiz koridorunda doğruyu yaptığını düşünüyorum. Şu anda verdiği seviye 10, tepesi 12, daha altı 8 diye bakalım. Faizlerde de bunun üzerine, bu koridoru bir kez daha yukarıya alma ihtiyacı olacağını hiç zannetmiyorum.

Sıkılaşmamız gereken bu dönemdeki seçim öncesi belirsizliği azaltma, sistemdeki dalgalanmayı yavaşlatabilmek için MB, bandın üst tarafını kullanacaktır. Hemen seçim sonrasında da bandın ortası ve altına doğru gitmeye başlarız diye düşünüyorum. Görebileceğimiz yüksek Faiz nedir diye konuştuğumuz dönem, 30 Mart’a kadar olan dönemdir. Ondan sonra faizlerin seviyesi biraz daha aşağıya gelir.

Kredi büyümesi durur mu?

2014’e baktığımızda 2013’e göre daha küçük bir kredi büyümesi olur. Olmalı da. Bankacılık sektörü kredilerde yüzde 30 büyüdü. Bu sürdürülebilir bir büyüme değil. 2014’te sektörün kredilerde yüzde 20 - 25 büyümesini bekliyorum.

Son hareketlilikle beraber biraz daha altında olabilir, yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bir kredi büyümesi olabilir.

Bu kısmen bir yavaşlama demektir.

Ancak bu büyümeyi bu yıl yüzde 4 ile bitirirsek, bunu sıfıra getirecek bir yavaşlama değil. Biz 2014 için 3 - 3.5 seviyesinde bir büyüme bekliyorduk. Bu bandı 2.5 - 3 arasına alabiliriz.

Bu da sağlıklı çünkü daralma yok

‘FİYATLAMA SORUNU AZALIYOR’

Faiz artışı kimi etkileyecek?

Zayıf ve çok küçük mikro KOBİ’lerde sorun olur. Biz aslında bir KOBİ bankasıyız. KOBİ’ye sadace kredi vermiyoruz aynı zamanda danışmanlık da yapıyoruz. Büyüme hedefleri var. Çok rekabetçiler. Bunu yapamayan firmalarda problem olur. Yakın temas içindeyiz. Gereksiz risk almalarını engellemeye çalışırız. Fiyatlama problemi yaşınıyor, bu bir panik değildir. Ancak zor bir dönem, çünkü çok hızlı kur hareketlerinin olduğu bir ortamda fiyatlama yapma kabiliyetiniz de azalıyor. Belirsizlik ortamında Merkez Bankası 0fiyat istikrarını sağlamaya çalışıyor. Dalgalanma düştüğü andan itibaren insanlar biraz daha önlerini görmeye başladı.

‘BÜTÇE HEDEFİMİZİ DEĞİŞTİRMİYORUZ’
17 Aralık sonrası hedefiniz değişti mi?
Hiç bir değişikliğe gitmedik. Çünkü bütçemizi yaparken zaten ekonomide nisbeten bir yavaşlama olacağını görüyorduk. Kurdaki dalgalanma geçici, bir süre sonra stabiliteyi sağladıktan sonra büyüme üzerindeki etkisi az olur.
Bence bu stabiliteyi sağlıyoruz. Bu yüzden kendi bütçemizi değiştirmeli miyiz? Bence değiştirmemeliyiz. TEB olarak bizim bütçemizde bir değişiklik yok. Ekonomiye katkı yapan bir banka olarak 2014 için ne hedeflediysek onu yapmaya devam edeceğiz. Sektörü geçen yıl yüzde 32 büyüdü, bu yıl yüzde 20, 25 büyür. Sektöre paralel, bazı alanlarda sektörün bir iki puan üzerinde büyümeyi düşünüyoruz.