BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankacılık sektörü adaptasyon sürecinde----

Bankacılık sektörü adaptasyon sürecinde

Bankacılık sektörü adaptasyon sürecinde
13 Eylül 2014 - 08:18 www.finansgundem.com

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici: "İnşaat ağırlıklı ekonomiden teknoloji ve katma değer yaratan yapıya geçmeliyiz."

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, “İnşaat ağırlıklı ekonomiden teknoloji ve katma değer yaratan yapıya geçmeliyiz. Türkiye’yi atlatacak yeni sanayi modelini yaratmalıyız” dedi

Milliyet'ten Kadife Şahin'in haberibe göre; Türkiye ekonomisinin kırılgan değil sağlam bir altyapıya sahip olduğunu söyleyen TEB (Türk Ekonomi Bankası) Genel Müdürü Ümit Leblebici, “Ancak bu sağlam altyapı bizi bir sonraki aşamaya taşıyacak yapıda değil. Bizi sonraki aşamaya taşıyacak yapının farklı olması lazım” dedi. 
Bankacılık da dahil her sektörde nispeten düşük marjlarla yoğun bir rekabetin olduğunu ifade eden Leblebici, “Yüksek kâr marjı yaratılan yerlere daha çok yatırım yapılıyor. Yüksek kâr marjı hiç kimsenin üretim yapmadığı bir şeyi üreterek elde ediliyor. ABD niçin başarılı bir ekonomi çünkü katma değerli ürün üretebiliyor. Bizim ekonomimizin şu anda iyi bir altyapısı var ama katma değerli ürün üretmiyoruz” diye konuştu.
Leblebici, şunları söyledi:
“Şu anda bu konuda araştırma seviyelerindeyiz. Ekonomi bu yıl 3.5 - 4 civarlarında büyüyecek. IMF bu konuda çok karamsar, ben bu düşünceye hiç katılmıyorum. Önümüzdeki sene aynı hızla devam edebilir miyiz, çok az altında olabiliriz. Ama Türkiye’nin büyüme potansiyeli aslında 5’lerde olmalı. İnşaat ağırlıklı ekonomiden teknoloji ağırlıklı, katma değer yaratan bir yapıya geçmeliyiz. Yeni sanayi nedir onu bulmamız gerekiyor. Elektrikli arabalar, başka üretimler... Geldiğimiz ekonomik modeli bir kat yukarı taşımamız gereken bir yerdeyiz. Bunu başka türlü anlatıyorlar, orta gelir seviyesi tuzağı deniyor. Bu ekonomik model buraya getiriyor, bir model daha yapmak gerekiyor. Tüketimi biraz kısmak, insanların gelirlerini artırmak, kişileri, şirketleri verimliliğe yöneltmek gerekiyor. Bunun önlemlerini şimdi değil altı ay bir yıl sonra aldığınızda riskler artar. Bunun konuşulması ortada bir risk olduğunu gösteriyor mu? Hayır ama tedbirli davranıldığını gösteriyor.

Bankacılıkta tablo nedir?
Bankacılık sektörü regülasyonlardan dolayı bir adaptasyon sürecinde. Sektörün bu süreçte daha verimli çalışması gerekiyor. Ekstra harcamalarını kısacak, şube açılışlarını yavaşlatacak. Bu döneme giriyoruz. Bu bir yılda düzelecek bir şey değil, önümüzdeki yıl da devam edecek. İki üç yıl bankacılık sektörünü bu yatay seviyelerde göreceğiz.

Piyasa FED’in faiz artırımına hazır mı?
Esnekliğimiz var. Herkes bildiği için ona göre pozisyonlarını almış durumdalar ama tabii ki çok sürpriz faiz artırımlarına hazır değil. Aniden iki puan çekerse buna hiç kimse hazır değil. Bu başka bir şey demek olur, ben bunun olacağını zannetmiyorum.

Merkez Bankası politikasını nasıl buluyorsunuz?
Merkez Bankası’nın bugüne kadar çok yanlış yapmadığını düşünüyorum. Bundan sonra da yanlış yapmaz diye ümit ediyorum. Enflasyon ile büyümeyi dengede tutması lazım. Benim korkum bu bir talep enflasyonu değil,  girdi maliyetlerinin ve verimlilik problemlerinin etkili olduğu bir enflasyon. Bu açıdan faizi yukarı da tutmak bence çok doğru değil.

‘GELİRE GÖRE  TAKSİT ÖNLEMDİR’
Gelire göre taksiti doğru buluyor musunuz? 
Sürdürülemez bir hızda gitmenin bizim ekonomi için sağlıklı olmadığını düşünüyorum. O zaman ekonomimizin aniden durması söz konusu olabilir, aniden durma risklerimiz var. O zaman bir sebepten ekonominin büyümesi sıfır olur. O zaman hepimiz sorunlarla karşılaşırız. Yolda kontrol ederek gitmemiz lazım. Bütün sektörleri değil, sıkmamız gereken sektörlerde bu tür uygulamalara gitmeliyiz.  
Kontrol edilmeyen her şey patlar. Çok kilolusun, çok sigara içiyorsun, her türlü yağlı besini yiyorsun, egzersiz de hiç yapmıyorsun. Sonra diyorsun ki acaba benim kalp krizi riskim var mı?
Cevap, evet var. Dememiz lazım ki şimdi 26 yaşındasın ama biraz egzersiz yap, biraz kilo ver ve yağlı yeme dememiz lazım. 53 yaşına geldiğinde bu vücut seni taşımaz dememiz lazım. Ekonomide de bunu yapıyoruz, bunu konuşuyoruz. Ekonomi sonbaharda krize girer mi? Hayır girmez. 2015’te girer mi? bence girmez, o yüzden yüzde 3.5 büyüme olur, şu şekilde devam ederiz diyorum. Ama hep böyle gidelim, hep eğlenelim falan durumu da yapmamız lazım.

‘FİNANS EĞİTİMİ ÇOK ÖNEMLİ’
Finansal okur yazarlıkta ne yapıyorsunuz?
Finansal okuryazarlık düzeyini yükselterek tasarruf bilincinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. ‘Ekonomi ailede başlar’ düşüncesiyle bireylerin finansal okuryazarlık düzeyini yükseltmek ve tasarruf bilincini geliştirmek amacıyla 
Ekim 2012’de TEB Aile Akademisi’ni başlattık.
TEB Aile Akademisi ile Türkiye’nin dört bir yanında bugüne kadar 140 binden fazla kişiye ücretsiz eğitim verdik. 
650 bin çocuğa ulaştık. Sınıf içi eğitimlerin yanı sıra, finansal terimleri eğlenerek öğrenmeleri amacıyla 6-12 yaş arası çocuklara yönelik www.tebcocuk.com üzerinden TEB Çocuk’u hayata geçirdik ve bugüne kadar 
650 bin çocuğa ulaştık.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)