Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Türkiye’nin büyük bir bankası, kottan çıkacak yatırımcısı…

26 Ocak 2015, 07:26 ---

Değerli piyasa katılımcıları; yapılan yeni düzenlemeler ile halka açıklık oranı düşmüş dolayısıyla likiditesini de görece olarak kaybetmiş firmalara borsa kotundan çıkmanın yolu açılmıştır. Yolun açılmasıyla halka açıklık oranı düşmüş, kağıt üstünde halka açık sıfatını taşıyan lakin işlevsel olarak halka açıklıklarını yitirmiş olan yapılar, kottan çıkmak için harekete geçtiler…

Tam da bu noktada ilgili firmaların hisselerini taşıyanlar açısından kottan çıkan firmanın hisse başına ödeyeceği bedel büyük önem arz etmektedir… İlgili düzenleme ilk defa ortaya çıktığında “adil fiyat” konusunda geniş tartışmalar oldu ve SPK kamuoyunun sesine kulak vererek “adil fiyat” için farklı seçenekler içerisinden yüksek olanı gibi yatırımcı lehine düzenleme yaptı… Bu seçenekler içerisinde bence en sağlıklı olanı ise mali tabloları baz alan defter değeri yaklaşımdır… Çünkü borsada oluşan fiyatların tek başına ele alınarak bir fiyat tespiti ciddi sakıncaları içermektedir… Çok fazla detaya girmek istemem, gerek önceki köşe yazılarımız olsun gerekse televizyon programlarında ilgili konuyu detayları ile defalarca konuştuk, tartıştık ve yazmaya çalıştık… Merak edenler konuya ilişkin önceki yazılarımıza ve katıldığımız TV programlarına göz atabilir…

Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. yabancı ortağı olan sektörde yenilikçi ve rekabetçi ruhuyla ülkemiz bankacılığının önemli aktörlerinden…

Halka açıklık oranı, Sermaye Piyasası mevzuatında yer alan kottan çıkma şartlarına uymuş ve banka bu hakkını kullanmak istemiştir…

Tabi ki bu işlemin gerçekleşmesi için gerekli olan şekil şartları çerçevesinde davranmış ve gerekli adımları atmıştır… Azınlıkların paylarının karşılıklarının ödenmesi için mevzuatta yer alan adil fiyatın belirlenmesi için KAP’ta, son 30 günlük, 180 günlük, 1 yıllık ve 5 yıllık borsada oluşan fiyatların aritmetik ortalamaları bir hisse için sırasıyla, 2,0032  -  2,0185  -  2,0528  -  2,0562 olarak duyurulmuştur… Tabi ki bir de değerleme raporu neticesinde, değerleme firması tarafından hesaplanacak olan mali tablolar bazlı hisse başı fiyat belirlenmeli ki ortaya 5 adet hisse başı fiyat çıksın ve bunlar içerisinde en yüksek olanı adil fiyat olarak uygulansın…

Tam da bu noktada sıradan bir yatırımcı herkesin malumu, önlerinde bulunan data-vendorlar veya KAP’ta yer alan mali tabloların ortaya koyduğu defter değerlerine bakarak Piyasa Değeri/Defter Değeri karşılaştırması yaparlar…

Diğer taraftan malumunuz 2001 krizinden sonra alınan tedbirler ile son derece sağlam bir yapıya kavuşmuş ve yabancı yatırımcılar tarafından sürekli ilgi odağında yer alan Türk Bankacılığı…

Eeee tabi sade yatırımcı da önlerinde yer alan ekranlarda var olan 2014/9 aylık mali tablolarına göre defter değeri 2,75 olan, güçlü Türk Bankacılığı’nın bir üyesi olan TEB’in hisselerinde defter değerinin altında bir fiyatla bir değerleme raporunu akıllarından bile geçirmezlerdi…

Tarih 16 Aralık 2014, defter değerinin altında bir fiyat raporunu akıllarından bile geçirmeyen yaklaşık %3’lük kısmı elinde bulunduran TEB ortaklarının hisseleri günü 2,60’dan kapatıyor… Seans kapanışından yaklaşık 1  saat sonra KAP’a açıklama düşüyor… Ve düşen açıklamada, hisse başına fiyat değerleme raporu neticesinde 2,437 olarak tespit ediliyormuş, deniliyor ekleriyle birlikte… Ve ertesi gün TEB hisseleri 2,42 seviyesinde kapanış gerçekleştiriyor… Fiyat grafiğimiz de burada bakalım;

Açıklama ekinde yer alan raporda bulunan bazı cümleleri aynen size aktarıyorum:

“Çalışmamız belirli bir satış veya alım önerisinde bulunmaya değil, yalnızca Kurul’unuz karar vermesine yardımcı olacak bilgileri sağlamaya yöneliktir” orijinal cümledir. Peki, soruyoruz; bu rapor serbest piyasada alım satım yapanların 16.12.2014 tarihinde 2,60 kapatmış hisselerinin ertesi gün 2,42 ye düşerek %7 kayıp yaşanmasına sebep oluyor mu? Yoksa olmuyor mu?

Bir orijinal cümle daha iletiyorum: “Bu değerleme danışmanlık raporu, ilişikteki ‘genel varsayımlar ve sınırlayıcı koşullara’ tabidir.” Önceki satırlarda yer alan bir başka ifade de ise; “banka yönetimi tarafından 1 ekim 2014 - 31 aralık 2019 tarihlerini kapsayacak şekilde hazırlanmış iş planları ile banka yönetimi tarafından sağlanan diğer finansal ve operasyonel göstergelere dayanmaktadır.”

Yahu arkadaş, kottan çıkmak isteyen bir banka ve onun %3’lük azınlıklarının 2015 Şubat sonuna kadar sona erecek alışverişinden bahsediyoruz, 2019’a kadar falan filan bu zaman diliminde olacaklar  %3’lük azınlığı ne ilgilendirir?

O zaman şu soruyu sormak lazım? TEB’in hakim ortakları/sahipleri siz bu bankanızı hisse başı 2,437 fiyata satar mısınız bir üçüncü yapıya? Kottan çıkmak isteyen sizsiniz, altı üstü %3’lük azınlık, bu azınlığı üzmeyelim…

Bu arada 16 Ocak 2015 günü T. Demirdöküm’ünde kottan çıkmak için yaptırdığı değerleme sonucu fiyatı KAP’ta yayınlandı, defter değerinin yaklaşık 4 katı bir fiyat… Elbette Demirdöküm’ün iştirakleri vs durumu var değerleme daha farklı olacaktır…

Açıkçası, kottan çıkma mevzusunda değerleme şirketlerinden rapor istenmesi modeli yerine son mali tablolarda yer alan defter değerinden az olmamak koşulu getirilirse daha sağlıklı olur…

Bu konuyu ele almamızın asli sebebi Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği’ne yapılan yoğun yazılı yatırımcı şikayetleridir…

Sonuç olarak vatandaş diyor ki; ben önümde yer alan mali tablolarda var olan defter değerine göre bakıyorum, değerleme firması ise 2019’a kadar var olan varsayımlara göre bakıyor… Bence Sermaye Piyasası Kurulu bu kottan çıkma konusunda son mali tablolarda yer alan defter değerinden az olmamalı seçeneğini göz ardı etmemeli… Amacımız hiçbir kurum veya kuruluşu yermek değil, aksine ülkemizde fon arz eden ve talep eden arasındaki ilişkinin asgari müşterekte buluşması, en nihayetinde ülkemizin sermaye piyasalarının nimetlerinden hakkıyla faydalanması yegane arzumuzdur…

Saygı ve sevgilerimle…

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster